Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2021/6195 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu Asya Altyapı İnşaat Ticaret A.Ş. yönünden İİK’nın 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....

    Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde, takip kapsamında düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı biçimde düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ işleminin iptalini talep etmektedir. Bu taleplerin ilki İİK’ nun 60. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emrine karşı şikayet, diğer talep ise İİK’ nun 61. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emri tebliğ işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Bu iki talebin de icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekirken mahkemece taleplerin genel haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi ve bu yönde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde mahkemece, uyuşmazlık konusu talepler ödeme emrine karşı şikayet ve ödeme emrinin tebliğ işlemine karşı şikayet olarak çözümlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 04/02/2020 tarihli takip şekline uygun yasal ihtarı içermeyen İflas Ödeme emrine taraflarınca itiraz edilmiş olsa da bu iflas ödeme emrinin ayakta olan bir icra takip işlemi olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin iptal kararı verilmeden yeniden taraflarına iflas ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin yaptıkları şikayetin de reddedildiği varsayımında 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrinin de geçerli olacağını ve takip dosyasında ayakta iki tane iflas ödeme emri bulunacağını, icra müdürlüğü tarafından her ne kadar yasal düzenleme olmadığından bahisle şikayetlerinin reddine karar verilmişse de aynı icra dosyasında tek borçlu adına iki ayrı iflas ödeme emri düzenlenebileceği hakkında da bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu nedenle, icra mahkemesi tarafından şikayetlerinin kabulü ile Ankara 5....

    Somut olayda, borçlu adına çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin 10.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediği, bu suretle takipte istenen asıl alacak ve işlemiş faizin kesinleştiği anlaşılmış ise de; dosya içerisinde 09.01.2014 tarihli dosya hesap tablosu bulunduğu, buna göre sabit %27 faiz işletilerek toplam 67.697,01 TL faiz, 140.812,43 TL bakiye borç tespit edilerek takibe devam edildiği, borçlunun ise takip sonrası uygulanan faiz oranını ve yapılan hesaplamaları şikayet konusu yaptığı anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi, "... icra takibi yetkisiz bir icra dairesinde yapılmış olup da, borçlu ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamışsa, bununla icra dairesinin ve İcra Mahkemesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de bunun İtirazın İptali davasının görüleceği mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Yani bu halde, alacaklı aslında yetkisiz olan İcra Dairesi'nin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa borçlu, mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...davalının icra takibinde yetki itirazında bulunmayıp ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... 2....

        İcra Müdürlüğü’nün 2019/41352 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince İCRA DAİRESİNİN YETKİSİZLİĞİNE, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin İPTALİNE, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Adana Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE, diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE" karar verilmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkindir. 3. Değerlendirme Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda ileri sürdüğü yetkiye ve borca itiraz ile şikayet iddialarının yasal 5 günlük süreye tabi olduğunun ve kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

          Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....

          İİK'nın 150. maddesine göre; "Borçlu ve 3. şahıs, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilirler", İİK'nın 150/a maddesine göre de; "Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72. maddeye kadar hükümler uygulanır.'' Somut davada, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazları hukuki sonuç doğurmaz. Borçlunun ödeme nedeniyle borcun olmadığı yönündeki itirazları borca itiraz niteliğinde olup icra dairelerine yapılması gerekir. Bu itibarla şikayetçinin borca itirazlarının reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir....

          Yine aynı Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 7.maddesinin 1.bendinde "Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir, 3.bendinde; "Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır" denilmektedir. Nitekim, 29.05.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan , 01/06/2019 tarihinde yürürlüğe giren Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 11/6.maddesinde "Duran takip hakkında 2004 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 20/01/2011 tarihli "... ......

            UYAP Entegrasyonu