in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...
a haber verildi" açıklaması ile 03/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup; yukarıda açıklandığı biçimde borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmediğinden bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Tüm dosya incelendiğinde Numan ve T1 adına Yaylacık mahallesi, Yokuş sokak no:3 iç kapı no:8 Akçaabat/Trabzon adresine tebligat çıkarıldığı ve iade olduğu anlaşılmıştır. Davacıların mernis adreslerine mernis şerhsiz tebligat çıkması gerekirken mernis adreslerine (Yaylacık mahallesi Yokuş sokak no;28 iç kapı no;8 Akçaaabat/Trabzon) doğrudan TK 21/2'ye göre mernis şerhli olarak tebligat çıkarıltıldığı yani usulsüz olduğu Akçaabat İcra Dairesinin 2019/3429 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi ve Tebligat Kanun Uygulama Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlarda hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/384 KARAR NO : 2022/272 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/101 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2020 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisinin son dönemlerinde hasta olduğundan takipten haberdar olmadığını, murise yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ mazbatasında bilgisine başvurulan komşusunun isminin yazmadığını, borçlu murisin ödeme emri tebliğ işlemini öğrenmeden öldüğünü, mirasçılarının takipten 12/10/2020 tarihinde haberdar olduğunu mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmeyecekse, murisin takibin...
Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetki, borca, faiz oranına, işlemiş faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca öncelikle ipoteğe başvurulması gerektiğine dair şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 15. ve 17. maddeleri, İİK'nın 45, 50/1. ile 169/a maddeleri, TTK'nın 777/3 maddesi. 3....
Tebligat Kanununun 32.maddesine göre tebliğ işlemi usulsüz olsa bile muhatap tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Tebligat usulsüzlüğü şikayeti İİK.nın 16/1.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreye tabidir. Davacı taraf söz konusu icra dosyasından adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürmekte ise de; 06/05/2022 havale tarihli dilekçesi ile takip dosyasına itirazda bulunduğu, en geç bu tarih itibariyle tebligat usulsüzlüğünden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu şekilde usulsüz tebligattan haberdar olunduğu halde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin 06/05/2022 öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra 01/06/2022 tarihinde yapıldığı görülmüş, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde ileri sürülmediği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava usulsüz tebligata ilişkin memur muamelesini şikayet davasıdır. Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2022/6764 E. Sayılı dosyasının incelenmesiyle; davalı T3 Şirketi'nin, davacı borçlu T1 aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrini içeren tebligatın 14.05.2022 tarihinde derneğin kapalı olduğu gerekçesiyle iade edildiği, yeniden tebliğe çıkarılan ödeme emrinin adresin kapalı olması sebebiyle 28.05.2022 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, davacı borçlu T1 tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla usulsüz tebligat şikayeti amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırıdır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek, borçlunun 02.09.2015 tarihinde dosyadan fotokopi aldığı nedenle, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğe muttali olduğu tarihin bu tarih olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebligat neticesi takibin kesinleştirilmesinden sonra borçlu hakkında uygulanan haciz işlemi var ise bunların kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....