DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından nama yazılı senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddialarının yanısıra ödeme emrine, icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip dayanağı senedin tüketici senedi olduğundan bu senede dayanılarak kambiyo takibi yapılamayacağından bahisle takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiği, davacının sair itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemenin senedin taraf iradesine aykırı doldurulduğu gerçeğini gözardı ettiğini, müvekkili ile alacaklı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, senedin bedelinin neye göre belirlendiğinin açıklanmadığını, kriminal rapor ile senedin adres kısmı dışında kısmının sonradan doldurulduğunun belirtildiğini, senedin kambiyo vasfını taşımadığını, müvekkilinin alacaklıya borcu bulunmadığını, olsa bile zamanaşımına uğradığını, bu durumun soruşturma sırasındaki ifadesinde davalı tarafından ikrar edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde dayanak senetlerin sonradan doldurulduğu, kambiyo vasfını haiz olmadığı şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....
Şirketi yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kaldı ki genel yetki kuralları uyarınca da davanın davalıların ikametgahı mahkemeleri olan Fatih veya Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu öne sürerek süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, diğer davalıda ilk oturumda yetki itirazını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece , yetki itirazının kabulüne , mahkemenin yetkisizliğine ve dava dosyasının talep halinde yetkili Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hayrettin B tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptaline ilişkin olup mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. HUMK.nun 23. maddesine göre , yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi açıkça bildirmek zorundadır....
Köyü Toplu Yapı Kat Maliklerini hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun, “yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği” gerekçesiyle borca itirazını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu mahkemece, başvurunun kambiyo şikayeti olarak nitelendirilerek, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Davalı vekili, takip dayanağı senette yetkili mahkemenin İstanbul olarak belirlendiğini belirterek davanın yetki yönünden reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bononun kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, bu nedenle davacının bonodan dolayı borçlu olmadığını yazılı delillerle ispatlamasının gerektiği, ancak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Mut Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2015 tarihli 2014/585 esas ve 2015/1041 karar sayılı dosyasında, davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yukarıda tarih ve numarası yazılı direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1.maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, çeke dayanılarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece, Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğü'nün 2015/13698 Esas sayılı dosyasının, ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6957 Esas sayılı dosyasından yetkisizlikle geldiği, ancak ... 1....
genel yetki kuralı gereği, kambiyo senetlerine özgü icra takiplerinde genel yetkili yeri, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin Diyarbakır olması sebebiyle, genel yetkili yerin Diyarbakır İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu çeki düzenleme yerinin Diyarbakır olduğu konusunda da bir uyuşmazlık bulunmadığını, düzenleme yeri açısından da Ankara Batı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olması nedeni ile yetki itirazının kabulüne, yetkili yerin Diyarbakır İcra Müdürlüğü olduğunun tespitine, icra takibinin durdurulmasına, dosya kapsamındaki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına yönelik şikayeti yönünden yapılan incelemede; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. İİK'nın 170/a maddesinde alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağı düzenlemiştir. İİK.'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına yönelik şikayetini ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu durumda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlu Oğuz Yılmaz'a 30/01/2020 Şenay Yılmaz'a 28/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine üzerine İİK.'...
Öte yandan , yetki ve zamanaşımı itirazının İİK.nun 168/5. Maddesine göre, kambiyo vasfına ilişkin şikayetin ise İİK.nun 170/a , İİK.nun 168/3. Maddelerine göre 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir .Somut olayda ödeme emri borçluya 11.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup 05/10/2018 tarihinde yapılan yetki , zamanaşımı itirazı ile kambiyo vasfına ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin kararı bu yönden de isabetlidir....