Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi ise, yetki itirazında bulunulup itirazın kaldırılması için dava açılan dosyanın Saimbeyli İcra Müdürlüğünün icra dosyası olduğunu belirterek, İcra Müdürlüğünün yetkisi ile ilgili karar verme yetkisinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde karar vermiştir. İcra İflas Kanununun 4.maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Saimbeyli İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Saimbeyli İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket adına Pekdaş Tarım T3 ve Tic aleyhine Akşehir İcra Dairesinin 2019/4944 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, şirkte adına yetkilileri tarafından verilmiş dosyada herhangi bir itiraz evrağı bulunmadığını fakat şirkete hitaben yetkili belgesi olmaksızın Yalvaç İcra Müdürlüğüne verdiği bir dilekçe ile Emine Pekdaş'ın borca itiraz ettiğinin gözüktüğünü, icra takiplerinde itiraza yetkili kişilerin asıl borçlular olduğunu, borçlunun tüzel bir kişi olması halinde bu kişi adına ancak şirket yetkilileri yetki belgelerini sunarak borca ve ferilerine itiraz edebileceğini, bu durumun aksine yetki belgesi olmaksızın veya taraf sıfatı olmayan herhangi bir üçüncü kişinin itirazı kanun tarafından tanınmış geçerli bir itiraz olarak kabul edilemeyeceğini, dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde dosyadaki itiraz eden Emine Pekdaş isimli kişinin borçlu şirketin temsilcisi olduğunu gösteren hiçbir varakanın...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2021/539 ESAS- 2022/171 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ , BORCA VE TAKİBE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 32 . İcra Müdürlüğünün 2021/27598 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil adresinin "Kandilli Mah. ........

    İcra mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olması ve borca itiraz halinde ancak İİK m.169/a kapsamında inceleme yapabileceği nedeniyle davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....

    Dairelerinde, icra takibine giriştiğini, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiği iddiasıyla itirazın iptali istemine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların "...."da ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak... yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince....Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/12531 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıya ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı yetki itirazının kaldırılması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

      Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2016/29260 Esas sayılı dosyasıyla borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun muaccel olmadığını dile getirerek borca itiraz ettiğini, itirazlarının yerinde olmadığını, takip konusu sözleşmede davalı borçlunun vade tarihlerinde ödemesi gereken tutarların açıkça yazıldığı olduğunu, yetki şartının sözleşmede belirlendiğini, davalı ile davacı arasında aynı sözleşmeden kaynaklanan 2012 yılında yapılan bir icra takibinin mevcut olduğu, ilgili takibe itiraz sonucunda mahkemece takibe itirazın kaldırılmasına dair karar verildiğini, borçlunun sözleşmedeki imzasına itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, takip hukuku yönünden geçerli bir sözleşme belgesi sunamayan borçulunun itirazının kaldırılması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        S.Y. ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik dikkate alınmadan hatalı karar verildiğini, yönetmelikte borca itiraz durumunda ... S.Y. hükümlerinin uygulanacağının, yetkiye itiraz durumunda ise sistem üzerinden yetki itirazının kabul seçeneğinin seçileceğinin belirtildiğini, hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü ... olarak gösterildiğinden davanın ...'de açıldığını, sözleşmeden kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceğini, davada kesin yetkinin söz konusu olmadığını, davalı şirketin cevap dilekçesi vermediğini ve yetki itirazında bulunmadığından davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra takibinde hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, yetkili ise borca yapılan itirazı değerlendirerek davayı sonuçlandırması, icra dairesi yetkili değilse bu takdirde sadece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmelidir. Çünkü icra dosyası yetkili icra dairesine gittiği zaman borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi ve buna itiraz edilmesi halinde iptal davası açılacak, itiraz edilmediği takdirde ise takip kesinleşecektir. Böyle olunca mahkemenin sadece icra dairesinin yetkisizliğine karar vermesi ve ortada yetkili bir icra dairesince yapılmış bir takip olmadığından kararın esasına ilişkin yada mahkemenin yetkisine dair bir karar oluşturulmamalı, bu konudaki dava şeklen reddedilmelidir (HGK.26.6.2002 ... 2002/10-553 E. 2002/550 K.)....

            UYAP Entegrasyonu