Borca itiraz yönünden ise davacı tarafça takibe konu borcun ödendiğinin yazılı bir delil ile ispatlanamadığı, yine faize ve ferilerine yönelik itirazın da faizin yasaya uygun talep edilmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı, yine ödeme emri ekinde takibe dayanak bononun tebliğ edilmediği iddiası ile ödeme emrine yönelik şikayette bulunulmuş ise de, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, tebligat mazbatası üzerinde "bu zarfda örnek 10 ödeme emri ve kıymetli evrak sureti vardır" şerhi mevcut olup buna göre açıkça ödeme emri ile birlikte takibe dayanak senet suretinin de davacılara tebliğ edildiğinin anlaşılması sebebiyle bu şikayetin de yerinde olmadığı, bu sebeple ilk derece mahkemesince davacıların borca ve faize itirazı ile ödeme emrine yönelik şikayetinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı borçlu şirket yönünden istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında bakiye alacağının tahsili için müvekkilince davalı aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali,takibin devamı ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını tekrarlamış yargılama görevinin ... veya ... Mahkemesine ait olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkili ve görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, davacı vekilince hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.2.2009 tarih, 2009/363 Esas 2009 1226 Karar sayılı ilamıyla öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaması nedeniyle karar bozulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2015/4618 E. sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiği,davalının haksız itirazların iptali ile icranın devamına karar verilmesi, haksız yapılan itirazlar nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiş, mahkemece; başlatılan icra takibinde davalının yetkiye itiraz ettiği ancak taşınmazın ...Adliyesi hudutları dahilinde olduğundan yetkiye itirazın yerinde olmadığı, bu sebeple yetkiye itirazın iptali gerektiği görülmüş, davalının icra takibinden sonra ve dava açılmadan önce takibe konu parayı icra dairesine ödediğinden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, Ancak davalının icra dosyasındaki yetki itirazını kaldırmaması sebebiyle davacı alacağına ulaşamadığından dava açılmasına sebep olan davalının yargılama giderleri ve ücreti vekaletin 1/2'sinden sorumlu olması gerektiği görülerek, davalı icra takibinden...
İcra Müdürlüğünün 2019/10352 E. sayılı dosyada imzası aynı olmasına rağmen imzaya itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini beyanla, davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu bono incelendiğinde, ödeme yeri bulunmamakta olup, senedin tanzim yeri ödeme yeri olarak kabulü gerekeceğinden ödeme yerinin ... olduğu, bunun yanında davacı/borçluların yerleşim yerinin de.../... olduğu, ödeme emirlerinin bu adreste tebliğ edildiği, davacı/borçlu gerçek kişinin tacir olduğuna dair her hangi bir bilgi ve bulgu mevcut olmadığından, yetki şartının da geçerli olmadığı, bu halde davacı/borçlular yönünden İstanbul ... İcra Dairesinin yetkisiz olduğu, yetkili icra dairesinin dava dilekçesinde ... İcra Dairesi olarak doğru şekilde gösterildiği anlaşıldığından takibe konu bonolar yönünden yetki itirazının kabulüne, İstanbul ... 25....
nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir.Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olmadığını kanıtlamalıdır. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden BK'nun 73/b-1 maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı Güngören İlçesinde, davacının ikametgahı ise İkitelli'dedir. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda süresinde yapılan yetki itirazı üzerine davanın Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Davalılar hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edip, davada da ikametgahları mahkemesi olan Alaşehir Mahkemelerinin Yetkili olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece; davalıların ikametgahının Alaşehir'de olması nedeniyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK.nun 73 ve HUMK.nun 10.maddesi uyarınca bu tür davalara alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir. Dava konusu olayda da alacaklı, para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahının bulunduğu ve yetkili olan Edirne'de takip başlatıp, aynı yer mahkemesinde de dava açmıştır. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dosya içerisinde bulunan icra dosyasında davalının 22.11.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranlarına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi davalının icra dairesine yetki itirazında bulunduğundan ve takibin yetkili icra dairesine yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, davalının borca itiraz dilekçesi ile birlikte verdiği dilekçede sadece ''yetkiye itiraz ediyorum'' ibaresi mevcut olup, yetkili icra dairesinin neresi olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Hal böyle olunca davalının icra dairesine usulünce yapılmış bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....
Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101- 102 ). Davalı borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde adresinin Reyhanlı olduğunu, yetkili icra dairesinin Reyhanlı İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklinde belirtilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/390 ESAS 2022/566 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/32401 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Güllüce/Bünyan olduğunu, müvekkiline ödeme emri tebligatının Bünyan adresi doğrultusunda yapıldığını, senedin düzenleme yerinin Bünyan olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, takibe konu bonoların müvekkili tarafından alacaklıya hiçbir surette düzenlenip teslim edilmediğini, bonodaki yazılar ve imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Almanya’da bulunan ihracaatçı şirket olup, davalının talebi üzerine davalı şirkete mal gönderdiğini ancak, bedelinin ödenmediğini bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek bu bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının alacağının tahsili için...İcra Müdürlüğünde takibe geçtiğini, ancak takibe yetki ve esasa ilişkin olarak itiraz edildiğini, davacının yetki itirazını kaldırmadan veya yetkili icra müdürlüğünde takip yapmadan dava açmasının mümkün olmadığını, ayrıca malların müvekkiline teslim edilmediğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini istemiştir. Davanın ilk açıldığı ...Asliye Hukuk Mahkemesince 26.7.2005 tarihinde dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili ve görevli ......