İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2021/539 ESAS- 2022/171 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ , BORCA VE TAKİBE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 32 . İcra Müdürlüğünün 2021/27598 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil adresinin "Kandilli Mah. ........
İcra Müdürlüğü'nün 2022/2704 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile icra takibi kapsamında takibe dayanak bonoda borçlu olarak adı geçen davacı T1'ın adresinin İstanbul ili, Ümraniye ilçesinde olduğu anlaşılmakla; İİK 50/2 ve HMK 6/1. maddede düzenlenen genel yetki kuralı gereğince borçlunun ikameti Mahkemesi ve İcra Daireleri'nin yetkili olduğundan bahisle, sair hususlar incelenmeksizin, davacının yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş..." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacıların yetki itirazının kabulüne, 2- Ankara 7....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/1079 ESAS 2021/560 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ödeme emrinde yazılı olduğu üzere müvekkillerinin adresinin İzmir'de olduğunu, tebligatın da bu adrese yapıldığını, adres kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin adresinin, tebligat mahalli adresi olduğunu, müvekkilinin ikametgahı İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkisi dahilinde olmadığını, bu nedenle İstanbul İcra Müdürlüklerinin işbu dava yönünden yetkisiz olduğunu, müvekkilinin adresinin bulunduğu İzmir İcra Müdürlükleri ve İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle takibe itiraz ettiklerini ve yetkisizlik kararı verilerek takibin...
ve hukuka aykırı şekilde başlatılan takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yetki itirazının kabulüne, icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili, yetki itirazı ilk itirazlardan olup, icra takibine itiraz süresi içerisinde ve icra yetki itirazının yargılama sırasında ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, ayrıca takibe konu alacak haksız fiilden kaynaklanmış olup zarar gören müvekkili şirketin yerleşim yeri İzmir olduğundan açılan icra takibinde İzmir icra daireleri ve İzmir mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da; takibe konu olan kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, davacı şirketin, aracın maliki olarak müvekkili şirket aracına verdiği zarardan davacı sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tespit dosyasında belirlenen kalemlerin müvekkili şirket aracındaki gerçek zararı gösterdiğini savunarak davanın reddine verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Vakfı Okulları Kampüsü inşaatı için vinç hizmeti aldıklarını, bu hizmetin karşılığınında karşılığı olan bedellerin davacının hesabına eksiksiz olarak ödendiğini, takibe ve davaya konu faturalarda ne müvekkili firma yetkilileri tarafından atılmış olan bir imza, ne de faturaların muhteviyatını destekler yazılı imzalı belge bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ikametgahının İstanbul olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı faturaya dayanarak takip başlattığı, davalının gerek itiraz dilekçesinde gerek cevap dilekçesinde borcu ve sözleşmeyi kabul etmediği, davalı borçlunun yetki itirazının usulüne uygun olduğu ve genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği gerekçeleriyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....
Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur" hükmü uyarınca, davacının adresinin Ankara, davalının adresinin Gebze ve ihlal iddiasına konu geçişlerin olduğu yerin mahkememiz yetki sınırları dışında kaldığı, davalının icra takip dosyasında yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, icra takip dosyasının yetkili icra dairesinde açılmadığı gözetilerek, davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıda şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır....
- K A R A R - Dava, çeke dayanılarak girişilen genel haciz yolu ile takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Osmaniye Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, dayanak çekin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece somut olayda HUMK.nun 9. maddesi gereğince genel yetki kuralının geçerli olduğu, davalının yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğu gerekçeleri ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, talep halinde dosyanın yetkili Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin, hem de mahkemenin yetkisine itiraz bulunduğu takdirde İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir....