WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar alacaklı tarafından takip Mersin İcra Dairelerinde açılmış ise de takipte borçlunun adresi, muhatap bankanın bulunduğu yer ve keşide yeri Ankara olup, takibin Mersin İcra Dairelerinde açılmasını gerektirecek herhangi bir sebebin mevcut olmadığı, takipte yetkili icra dairesinin Ankara İcra dairesi olduğu sabit olduğu anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davalı vekilinin imzaya itiraz ve husumet itirazları yönünden istinaf sebeplerinin incelenmesinde, ilk derece mahkemesince yetki itirazı kabul edilerek Mersin icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş olup imzaya itiraz yönünden bir hüküm kurulmadığı gibi davacının husumet itirazı da kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olup bu husus davacı tarafından istinaf konusu edilmediği, davalının ise lehine olan red kararına karşı istinaf talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

Alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığının anlaşılması halinde itiraz hakkı doğmadığından itirazın reddi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 31/10/2006 tarih, 2006/17200 esas ve 2006/19994 karar sayılı ilamı). Somut olayda; alacaklı tarafından, 30/11/2021 tarihinde dava dışı diğer borçlu Tevfik Mert Ergenek'in TC kimlik numarası ve adresi bildirerek ve davacı borçlu T1'un ise sadece isim ve soy ismini bildererek takip talebi sunup İstanbul 5....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya üzerinden ve duruşma açılmadan, dosyanın davacı borçlu yönünden tefriki ile yetkili Eskişehir İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, kararın istinaf edilmekle ortadan kaldırıldığını, fakat yeniden tesis edilen kararda ortadan kaldırma gerekçelerine uyulmadan ve açılan duruşmada taraf iddia ve delilleri incelenmeden önceki karar doğrultusunda ve aynı nitelikte bir karar tesis edildiğini, gerekçeli kararda, davanın konusunun imzaya itiraz olarak belirtildiğini, hüküm fıkrasında ise yetkisizlik kararı tesis edildiğini, yine davacı olarak iki borçlu taraf varken, hüküm fıkrasında tek bir davacı borçlu varmış gibi ve hangi borçlu yönünden hüküm kurulduğunun da açıkça belirtilmemesi gibi birçok hatanın mevcut olduğunu, dosyaya vakıf olunmadan ve eksik inceleme sonucu kararın verildiğini, bonodan dolayı, bonoda kararlaştırılan yerde ve keşide yerinde takip yapılabileceği gibi borçlunun ikametinin bulunduğu yerde de takip yapılabileceğinin...

Bu hali ile dosyanın tevdii edildiği bilirkişi, 04/01/2021 tarihli raporunda keşideci imzasının, davacı şirket mümessilinden sadır olmadığını mütalaa etmiş olup raporun hüküm tesisine yeterli ve denetime açık olduğu anlaşılmakla davacının imzaya itirazın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiş, davalının çekin 2 cirantası olması ve davacı ile doğrudan doğruya münasebette bulunmaması, bundan sebeple imzanın sıhhatini bilecek halde olmamasından dolayı davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemiştir gerekçesi ile İstanbul 11. İcra Dairesinin 2019/6479 numaralı dosyasındaki; Yetki itirazının reddine, Davacının imzaya itirazının kabulüne, İİK 170 maddesi mucibince davacı hakkındaki takibin durdurulmasına, Borca itiraz yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, Davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....

Icra tetkik merci hakimliğinin 2009/ 800 esas numarası ile imzaya itiraz ettikleri ve bunun yargılaması sırasında sanık ...’ın yetkili olmadığını beyan ettikleri, ancak ... için babası sanık ... tarafından verilmiş yetki vekaletnamesinin bulunduğu, dışarıdan müdür olarak atandığı ancak bu yetki belgesini saklayarak imzaya itiraz edip alacağın tahsilini engelledikleri iddia edilen olayda;dolandırıcılık ve karşılıksız çek keşide etmek suçlarının birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bunun dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen eylem esas alınarak hüküm kurulamayacağı, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 27/06/2011 gün ve 2011/6125 Esas sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kamu davası açıldığı ve bu suçun "karşılıksız çek keşide etme" suçuna dönüşemeyeceği gözetilmeden, yargılamaya...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Artvin İcra Müdürlüğünün 2020/1204 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Şavşat İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle dayanak senet üzerindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek öncelikle yetki itirazının kabulüne aksi halde imzaya, borca ve ferilerine ilişkin itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/4019 KARAR NO : 2023/229 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2021/568 ESAS 2021/354 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2021/8238 Esas sayılı dosyasından hakkında yapılan takipte yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, senet üzerindeki imzanın ve yazının müvekkiline ait olmadığını, keşide yeri, ibraz yeri ve tebliğ adresinin ise Mardin olması nedeniyle yetkiye itiraz ettiğini, yetkisizlik kararı verilerecek dosyanın görevli Mardin İcra Müdürlüğüne gönderilmesini" talep ve dava etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/32357 esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde, yapılan takipte İstanbul icra dairelerinin yetkili olmadığını, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğunu, takibe konu çekteki yazı ve imzaların hiçbirisinin müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, yetki itirazının kabulüne, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğuna, imzaya ve borca itiraz davasının kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa icra müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davacının imzaya itirazı dayanaksız olup, yapılacak imza incelemesi sonrasında imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılacağını, davacı tarafın borca itirazının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olarak davacı mirasçılar tarafından takibe itiraz edilemeyeceğinden, yani davacılar tarafından yetkiye ve imzaya itiraz edilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/147 Esas ve 2020/45 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu