İcra Müdürlüğüne hitaben yazılan 19.09.2019 tarihli dilekçe ile alacaklı görünen tarafa müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına, yetkiye, takibe, faize, talep edilen faiz oranına ve tüm ferilerine itirazda bulunduğunu, yapılan itiraz sonrasında .......
Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını ve davalı borçlu tarafından takibe, borca, faize, tüm ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde adreslerinin ekli vekaletnameden ve mersis kayıtlarından da anlaşılacağı üzere yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü yetki sınırları içinde olduğunu iddia ettiğini, ancak gerek icra dosyasında mevcut vekaletname incelendiğinde gerek davalı tarafın borca itiraz dilekçesi gerek vergi dairesi kayıtları ve gerekse de takip tarihi itibari ile davalı borçlu şirketin ticari sicil kayıtları incelendiğinde adresinin "... Mah. ... Sk. No:.. İç Kapı No:... Beşiktaş/İstanbul" adresi olduğunu, bu nedenle davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, icra takibi usule uygun olarak davalı borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra müdürlüğünde açıldığını, davalı borçlu tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 12....
İcra Müdürlüğü ...Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, ancak davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takip durduğunu, davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödemediğini, borca, masrafa, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, ancak davalı yan tarafından ileri sürülen itirazlar haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. S A V U N M A / Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. G E R E K Ç E / Dava; Davacı şirket tarafından davalıya karşı .......
GEREKÇE: İşletme kredisi ve spot kredi alacağı için teminat ipoteğine dayalı olarak İİK.nun 150/ı maddesi gereğince başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte , borçlu ve ipotekli taşınmaz maliki tarafından hesap kat ihtarına süresinde itiraz ettiklerinden bahisle yetkiye ve borcun esasına itiraz edilerek borçlu şirket hakkında konkordato davasında verilen tedbir kararı bulunduğu açıklanarak takibin iptali talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçiler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK'nun 149/1. maddesi ve aynı Kanun'un 34. maddesi hükmü gereğince söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, ilamların icrasına ilişkin hükümler uygulanacağından, alacaklı icra takibini Türkiye dahilindeki herhangi bir icra dairesinde başlatabileceğinden davacıların yetki itirazı yerinde değildir. Nitekim şikayetin reddine dair kararın yetki itirazının reddini de içerdiği anlaşılmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise kefaletnamenin düzenlenmesine sebep olan kredinin ve aynı zamanda kefaletnamenin Türkiye Vakıflar Bankası ... Şubesi tarafından düzenlendiği, yani sözleşmenin ifa yerinin ve düzenlenme yerinin ... olduğu, bundan dolayı mevcut olayımızda genel yetki kuralları gereği ... Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmış ve mahkememizin karşı yetkisizliğine,... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı vekili, davalı borçlu ... ile diğer borçlular ... Makine Temizlik Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Tic. A.Ş ..., ... ve ... aleyhine ... 10. İcra Müdürlüğünün 2015/15136 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlulardan ... ve ...'ın borca itiraz ederek takibin kendileri bakımından durmasını sağladıklarını, davalı borçlulardan ...Makine Temizlik Ürn. İth. İhr. SAn ve Tic. A.Ş ve... 'nın borca daha önceden itiraz ettiğini, aleyhlerinde... 2....
Sayılı dosyasında 55.990,42 TL ( takip sonrası işlemiş faiz ve feri ve masrafları hariç ) ilamsız icra takibi başlattığını, Borçlunun iş bu takibe ilişkin borcun tamamına, yetkiye , faize , faiz oranlarına ve diğer tüm fer'ilere itiraz etmiş olduğunu, Borçlunun itiraz dilekçesinde borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmişse de ; takibe ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde itiraz eden borçlunun sözleşmede imzasının bulunduğunu, bbb nolu kredi borcuna ait kat ihtarnamesine ait borçların borçlu tarafça ödenmemiş olduğunu, müvekkil bankanın alacağının muaccel olduğunu, Bu nedenle .... İcra Müdürlüğü ... E....
İcra Müdürlüğünün 2010/10081 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borca, faize ve icra dairesinin yetkisizliğine yönelik itiraz ettiğini belirterek; davalının itirazının iptaline, borçlu aleyhine yapılan takibin devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebiyle İcra İflas Kanunu uyarınca itiraz ettiği kısım üzerinden %40 icra tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Davanın 17/11/2020 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve üç ay içinde yenilenmediği anlaşılmakla; Davacının açmış bulunduğu davanın 6100 Sayılı HMK'nun 150/1- 4- 5 uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA" yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava, İİK m.67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır....
Esas sayılı dosyasında 85.375,07 TL ( takip sonrası işlemiş faiz ve feri ve masrafları hariç ) ilamsız icra takibi başlattıklarını, Borçlular işbu takibe ilişkin borcun tamamına, imzaya ,yetkiye , faize , faiz oranlarına ve diğer tüm fer'ilere itiraz ettiğini, borçlunun itiraza ilişkin iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Borçlu ... itiraz dilekçesinde yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, ... iş bu icra takibine ilişkin borcu olduğunu kabul etmediğini, itirazı yetki itirazı sınırlı olduğunu, borçlunun yetkiye itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, tacir olan borçlular ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 60. vd Maddesi gereğince yetkili mahkeme ve icra daireleri müvekkili bankanın merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri olarak belirlendiğini, müvekkili bankanın merkez adresi İstanbul Şişli olup olduğunu, Borçlu ... ise imzaya , yetkiye borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmesine...
Esas sayılı dosyasında 85.375,07 TL ( takip sonrası işlemiş faiz ve feri ve masrafları hariç ) ilamsız icra takibi başlattıklarını, Borçlular işbu takibe ilişkin borcun tamamına, imzaya ,yetkiye , faize , faiz oranlarına ve diğer tüm fer'ilere itiraz ettiğini, borçlunun itiraza ilişkin iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Borçlu ... itiraz dilekçesinde yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, ... iş bu icra takibine ilişkin borcu olduğunu kabul etmediğini, itirazı yetki itirazı sınırlı olduğunu, borçlunun yetkiye itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, tacir olan borçlular ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 60. vd Maddesi gereğince yetkili mahkeme ve icra daireleri müvekkili bankanın merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri olarak belirlendiğini, müvekkili bankanın merkez adresi İstanbul Şişli olup olduğunu, Borçlu ... ise imzaya , yetkiye borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmesine...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından süresi içinde yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, çekin keşide yerinde İstanbul yazılı olması sebebiyle takibin yetkili yerde başlatıldığı, borca itiraz konusunda İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerle borcun olmadığının ispatlanamadığı, mahkeme dosyasında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarı ve oranının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....