Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından süresi içinde yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, çekin keşide yerinde İstanbul yazılı olması sebebiyle takibin yetkili yerde başlatıldığı, borca itiraz konusunda İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerle borcun olmadığının ispatlanamadığı, mahkeme dosyasında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarı ve oranının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
konusu takibi ilamsız icra yoluyla icra edebilmeleri sebebiyle müvekkili daha fazla mağdur etmek adına kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş olması karşısında icra inkar tazminatı talepleri olduğunu beyanla izah olunan ve mahkemece resen değerlendirilecek sair hususlar nedeniyle borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazların iptali ile icra takibinin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
borca, faize ve ferilere yönelik itirazlarınında yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır....
İİK.nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu husus mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir....
Davalı borçlunun da gerek borca itiraz dilekçesinde gerek eldeki davada cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi inkar ettiği, böylece akdi ilişkinin çekişmeli olduğu, mevcut durumun akdî ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1 maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı, ayrıca davalının cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi inkar ettiği gibi davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığı ve sözleşmedeki imzayı inkar ettiği, netice olarak akdi ilişkiyi inkar ettiği anlaşıldığından çekişmeli olan ve sözleşmedeki imzası inkar edilen akdi ilişkiye dayalı olarak sözleşmenin 5.12.maddesinde kararlaştırılan yetki sözleşmesinin uygulanmasına imkan bulunmadığından, genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğünün davalı borçlunun yerleşim yeri olan Aksaray İcra Müdürlükleri olduğu ve netice olarak davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik...
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazda bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, bunun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12- 177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Somut olayda; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ile dava dışı borçlular Destebaşı Grup ...A.Ş. ve Yapıtaş Beton...Ltd. Şti. aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, çekte muhatap bankanın Kuveyttürk Katılım Bankası A.Ş....
ile borçlunun; takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ve takibin devamına, davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar------- Vekili Takip konusu Borca ve ferilerine, yetkiye ve takip konusu dayanak yapılan belgelerdeki imzalara itiraz ettiklerini talep etmiştir. Davalı ----- Vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak sebebi ihtarname ekstre, sözleşme usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup, neye göre hesap edildiği anlaşılmayan asıl alacak ve asıl alacağa işletilmek istenen fahiş faize ve diğer talep edilen tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, banka tarafından müteselsil kefiller aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte yetki, borca, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ile mükerrerlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 16., 34., 150/ı maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'nin 21. maddesi. 3....
İcra Dairesinde takip başlatılmasının genel ve özel yetki kurallarına aykırı olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiklerini, ödeme emrinde belirtilen vekilin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinde sadece davacının açık ikametgahının yazılı olup vekilinin adresinin yazılmadığını, alacağın dayanağı ilam ile icra takibinin farklı işlemler olup ödeme emrinin asile tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödeme emrinde dayanak olarak Adana 4.İş Mahkemesi ilamı gösterilmekle birlikte taraflar arasında Adana 4.İş Mahkemesinde bir dava görülmediğini, ödeme emrinde faizlerin yanlış hesaplandığından borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde alacağın mesnedi olarak açıklama yapılmadığını ve bu konudaki belgelerin icra müdürlüğüne tevdi edilmediğini belirterek, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin veya ödeme emrinin iptaline, kötü niyetli takip yapan alacaklının %20 den aşağı olmamak...