İlk derece mahkemesi; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında açıkça borca itirazını belirtmediği, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmadığı, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığı, bu durumda HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği gerekçesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sadece yetki itirazında bulunduğunu, borca itiraz etmediğini, akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri hükmü gereği müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca müvekkilinin satıp teslim ettiği malların bakiye alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının yetki ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görev ve yetki itirazında bulunarak görevli ve yetkili mahkemenin... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava konusu malları eksiksiz teslim etmediğinden müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin... ilinde faaliyet gösterdiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ifa yerinin... ilçesi olduğu, buna karşılık icra takibinin yetkili olmayan ...'...
Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı ...'de, davacının ikametgahı ise ...'dadır. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, süresinde yapılan yetki itirazı üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca ve yetkiye itiraz etmiştir. Bu durumda, akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. (eski 73.) maddesi uygulanmaz. Davalının dava tarihindeki ikametgâhı ".../..."dır. Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi bildirmemiştir. Bu durumda; uyuşmazlığın, ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu halde, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya uygun olmayıp, davacının yetki itirazı yanında borca itirazda bulunduğu ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi nedeniyle şikayet yoluna başvurduğu anlaşıldığından, mahkemece davacının bu taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davacının şikayet ve borca itirazı değerlendirilerek reddine karar verildiği, kararın borca itirazın reddi yönünden istinafa konu edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, itiraz dilekçesinde açıkça yetkili icra müdürlüğünü Erzurum olarak gösterdiklerini belirtmiş ise de, Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere davacının dava dilekçesinde HMK'nın 19/2. maddesinde belirtildiği şekilde açıkça yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunun belirtilmediği, sadece bonoların Erzurum'da düzenlendiğinin belirtildiği anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK'nın 19. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili Mahkemeyi göstermek zorunda olduğunu, aksi takdirde yetki itirazının geçerli olmayacağını, davacı yetkili icra dairesini göstermediğinden yetki itirazı geçersiz olmakla Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki senette Küçükçekmece icra dairelerinin yetkili kılındığını öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. Somut olayda, davacı yetki itirazında bulunmuş ise de yetkili icra dairesini göstermediğinden HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı geçersizdir....
Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir. Ancak, buna karşın davalı/alacaklı yetki itirazını kabul etmiş ve dosyanın davacının şirket merkezinin bulunduğu, Bağcılar İlçesinin bağlı olduğu İstanbul Adliyesine gönderilmesini istemiştir. İcra Müdürlüğünün yetki itirazının geçerli olup olmadığını denetleme ve yetki itirazını geçersiz sayma gibi bir görev ve yetkisi bulunmadığı açıktır. Bu ancak alacaklı yanca açılacak itirazın kaldırılması davasında incelenebilecek ve Mahkemece karar verilecek bir durum olup, alacaklının geçersiz bir yetki itirazına karşın dosyanın başka bir icra dairesine gönderilmesini istemesi durumuna, bu borçlunun dosyanın gönderildiği icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etme hakkı verecektir....
Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun düzenleme yerinin Tarsus olması nedeniyle İİK'nun 50.maddesine göre Tarsus İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir. İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine faturaya dayalı icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek,davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/348 esas sayılı dosyasına yönelik haksız itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, ikametgahı ... olup, takibin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, davacıdan satın aldığı mal karşılığında bono düzenlendiğini, bono bedelinin davacıya ödendiğini, bono ve diğer protesto evraklarının kendisinde olduğunu, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davaya konu icra dosyasının ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/348 sayılı dosyası olduğu, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, bu dosyaya vaki yetki itirazının ve borca itirazın iptali için ......
HMK'nun 17.maddesi uyarınca taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça takip sadece sözleşmeyle belirlenen bu icra dairelerinde açılabilir ve kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalisti de bağlar. Bu durumda İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğundan mahkemece davacıların yetki itirazlarının kabulü ile İzmir İcra Dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı değerlendirilmeden davacıların borca itirazlarının incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların yetki itirazının kabulü ile davacılar aleyhine İzmir 4....