yapılmayan yetki itirazı nedeniyle davaya bakan yer mahkemesinin yetkili hale geleceğinden, yetki itirazının kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi yerinde olmadığını, davalının kendisini vekille temsil ettirmediği halde, mahkemece, davalı yararına vekalet ücreti takdir edildiğini, mahkeme tarafından vekalet ücretine mahkum edilmelerinin usule, hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...
İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması, yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, takip tarihi (02.10.2014) itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçersizdir. O halde mahkemece, yetki itirazının kaldırılıp alacaklının, borca itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının talep halinde ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair kararın, alacaklının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, yetki itirazının reddi ve borçluların borca itirazlarının incelenmesi gerektiğinden bahisle kaldırılması sonucunda, borca itirazın esasının incelenmesi maksadıyla bilirkişi raporu alınarak rapor doğrultusunda, istemin kısmen kabulü ile ödeme emrinde yazılı işlemiş faiz kısmının 48.416,77 TL'lik kısmının iptaline, bakiye alacak yönünden takibin devamına ve yetki itirazının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlular istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/131 Esas sayılı dava dosyasıyla aynı iddialar ile dava açıldığı, mahkemece yargılama sırasında borca ve imzaya itiraz yönünden dosyanın tefrik edildiği ve aynı mahkemenin 2021/981 Esas nosunu aldığı, yapılan yargılama sonucunda 16/12/2021 tarihli 2021/981- 1796 E.K.sayılı ilam ile karar verildiği, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/131 Esas sayılı dava dosyasında da yetki itirazı yönünden yargılama yapıldığı ve 07/07/2021 tarih, 2021/131- 1174 E.K.sayılı ilam ile yetki itirazının reddine dair karar verildiği, Bu durumda mahkemece eldeki dava yönünden dava şartı olan kesin hüküm ve derdestliğin de tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/12/2013 tarih ve 2013/965-2013/965 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz edenler (borçlular) tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz edenler, mahkemenin itiraza konu kararı vermeye yetki ve görevinin bulunmadığını, icra takibinde borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek aleyhlerine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun mahkemeye başvurusunda, yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği, yargılama devam ederken yetki itirazından feragat ettiği, mahkemece feragat nedeni ile yetki itirazının reddine, bonoda tahrifat yapılmış olması gerekçesi ile borca itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf başvurusunun esastan ayrı ayrı reddine karar verildiği, alacaklının temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir....
e ilişkin yetki şartı bulunduğu, keşideci şirket ile lehtar şirketin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşılmış ise de HMK'nun 17. maddesi gereğince, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile keşideci borçlu arasında geçerlidir. İtiraz eden avalistler tacir olmadıklarından HMK'nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi avalistleri bağlamaz. O halde mahkemece, borçlu avalistler ... ve ... yönünden yetki itirazının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular ... ve ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....