Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin icra takibi tarihi olan 25.09.2019 tarihinde davalı şirketten faturalar ve cari hesap ekstresinden anlaşılacağı ---- tarihinde İstanbul Anadolu---. İcra Dairesi'nin ---- sayılı icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça söz konusu icra takibine yetki yönünden ve kısmi ödeme iddiası yönünden itiraz edildiğini, davalı şirketin icra takibine/borca itirazları haksız olup söz konusu itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalının İstanbul Anadolu ----. İcra Dairesi'nin ----sayılı icra takibi dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının haksız olarak itiraz ettiği borcun %20'si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. ll....

    Hukuk Dairesinin 25.01.2023 tarih, 2022/7857 Esas, 2023/472 Karar sayılı kararı ile bozulması nedeniyle duruşma açılarak yapılan açık yargılama sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine taraflarınca dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiğini, dosyanın İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü'nün 2021/8890 esasına kaydedildiğini, davalının bu dosyada da yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini ve süreci uzatıp malları kaçırma niyetinde olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde yalnızca yetkiye itiraz ettiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce 11.05.2021 tarihli kararla "süresinde borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin UYAP üzerinden durdurulmasına" karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu beyanla davalının yetkiye itirazının reddine, icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli hukuka aykırı kararının...

    Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. (HMK m. 19) Somut olayda; davacılar vekili, müvekkillerinin muris ...'nin mirasçısı olduklarını, murisin 19/02/2009 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunu, icra müdürlükleri, bankalar, vergi daireleri ve pek çok kurum tarafından murisin borçlarının tahsili için işlem ve takip başlatıldığını, müvekkili ...'nin maaşına gelen hacizler sebebiyle murisin terekesinin borca batık olduğunu öğrendiğini, müvekkillerinin mirası reddi süresinin geçirdiklerini, murisin terekesi ile ilgili de herhangi bir işlem yapmadıklarını belirterek muris ...'nin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresi içerisinde yetki itirazında bulunmadığından uyuşmazlığın, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....

      İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalıların icra müdürlüğüne yaptıkları yetki itirazının iptaline ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalıların Adana 3. icra müdürlüğünün 2008/7685 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz iptalini istemiştir. Davalılar, icra dosyasına yaptıkları itiraz ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Mahkemece, sadece yetki itirazı konusunda karar verilmiş olup, borca aslına yönelik itirazlar konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-alacaklı istinaf dilekçesinde dilekçesinde özetle; davacının yetki itirazının usulüne uygun olmadığını, yetkili yerlerin içinden bir tanesini seçerek itirazında belirtmesi gerektiğini, itiraz dilekçesinde Antalya, Bakırköy ve Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirttiğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde ; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 22/09/2019 tanzim 20/10/2017 vade tarihli senetten kaynaklanan 17.500,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 18.175,08 TLalacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacıya 27/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 02/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf yetki ve borca itiraz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek ... nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece her iki tarafın tacir olduğu ve yetki anlaşmasının geçerli olduğu gerekçesi ile yetki itirazının ve ayrıca borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen .... maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya...

            İtirazın iptali davasının koşullarından biri yetkili icra dairesinde takip yapılıp ödeme emri gönderilmesi ve bu ödeme emrine borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi ve yetkili İcra Müdürlüğü tarafından usulüne uygun durma kararının verilmesidir. Somut olayda davacı ...,davalıya ait işyerinde çıkan yangının dava dışı sigortalı işyerine sıçraması sonucunda burada meydana gelen maddi zararı sigortalısına ödemiş buna mukabil,davalı hakkında rücuen tazminata yönelik ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/60996E sayılı dosyasından icra takibi başlatmıştır. Borçlu-davalı söz konusu takipte yetki ve borca itiraz etmiş, alacaklı vekilince yetki itirazı kabul edilmiş, ve dosyanın yetkili Kahramanmaraş İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak boçlunun işbu ödeme emrine itirazı olmadığı halde, yetkisiz ......

              Dava, kambiyo takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olup; borçlu, 19/01/2018 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyanla, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunmuş ancak borçlunun mahkemeye müracaat tarihi olan 25/01/2018 tarihi itibari ile 5 günlük itiraz süresi geçmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi, isabetli değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19/01/2018 ödeme emrini ıttıla tarihine göre 5 günlük itiraz süresi geçtiği gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

                Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçemiz ile birlikte hem yetkiye yönelik itirazlarını hem de borca yönelik itirazlarını ileri sürdüklerine, yerel mahkeme sadece yetkiye yönelik itirazları değerlendirerek karar verildiğini, borca itiraza yönelik itirazlarının hiç değerlendirilmediğini, mahkemenin her bir talebi menfi yada müspet bir karara bağlamakla yükümlü olduğunu, verdiği kararların da gerekçesini somut olarak ortaya koyması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. ve 169/a-1. maddelerine göre süresinde yapılan yetki itirazı diğer itiraz ve şikayetlerden önce incelelenerek karara bağlanır. Yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine, süresinde gönderme talebinde bulunulması ve yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi durumunda, yeniden çıkartılacak ödeme emri üzerine borçlunun yeniden itiraz hakkı doğar....

                UYAP Entegrasyonu