İcra Müdürlüğünün 2008/114 sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığın, Bu icra takibi alacaklı davacı ile borçlu davalı arasında iş akdinden doğan kıdem, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve tatil günleri alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, 22 günlük çalışma ve raporlu günler için ödenmeyen maaş alacağına dayandığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/3 Esas sayılı dosyası Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08/11/2010 tarih ve 2008/39272 Esas, 2010/33541 Karar sayılı ilamı ile onandığını, dosya kapsamından, borçlu davalının borçlu olduğunu bilmesine ve icra takip konusu alacağın likit olmasına rağmen borca itiraz ettiği anlaşıldığından itirazın iptali ile borçlu davalının icra inkar tazminatı ödemesine ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı davaya konu alacaklar için 25.8.2008 tarihinde icra takibinde bulunmuştur. Oysa davanın dayanağı olan ilk kismi dava da alacak miktarı 8.10.2010 tarihinde kesinleşmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2017/212 ESAS- 2021/163 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını İzmir icra dairelerinin yetkili olduğunu, ancak senette keşide tarihinin altına imza ve paraf olmadan sonradan İstanbul ibaresinin eklendiğini, senedin teminat için verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz itirazda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Somut olayda, borçlunun, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında borca itirazını belirttiği, akdi ilişkiyi kabul ettiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması gerektiği, bu durumda HMK'nun 6. maddesi uyarınca alacaklı davacının yerleşim yerinde takibin yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Ayrıca, somut olayda, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu itirazın borca kısmi itiraz niteliğinde olduğu, İİK'nun 62/4. maddesi gereğince itiraz edilen kısmın miktarı açıkça gösterilmediği, Buna göre, borca yönelik bu kısmi itiraz geçersiz bir kısmi itiraz olup bu doğrultuda verilen takibin durdurulmasına yönelik 24/11/2020 tarihli müdürlük kararı da yerinde olmadığı yönündeki gerekçe ile "Davanın KABULÜ ile borçlunun yetki itirazının KALDIRILMASINA, Borçlunun kısmi itirazının geçersiz olduğundan takibin durdurulmasına yönelik 24/11/2020 tarihli müdürlük kararının KALDIRILMASINA ve TAKİBİN DEVAMINA, Yasal şartlar...
Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....
Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir.Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulüne ve kiralanın tahliyesine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili tarafından ... 4.İcra Müdürlüğünün 2009/6342 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde 2007/Kasım-2009/Mart arası aylara ilişkin toplam 10.200 TL kira alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; borca ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. .... İcra Dairesi'nin ......
Bu sebeple, davalı alacaklının sair istinaf sebepleri yerinde değil ise de, ilk derece mahkemesince sadece 67.000,00 TL bedelli bono yönüyle borca itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken teminat olarak verildiği ispatlanamayan 10.000,00 TL ve 20.666,09 TL bedelli senetleri de kapsayacak şekilde itiraz edilmeyen 9.000,00 TL haricinde borca itirazın tümüyle kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesi yerinde değildir....
YEREL MAHKEME KARARI : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 27/01/2021 tarih ve 2019/117 Esas - 2021/55 Karar sayılı kararı ile; "...İİK 62/4 uyarınca borçlu borca itiraz ettiği kısmı ve miktarını açıkça göstermek suretiyle kısmen itiraz edebilir. Bu halde takip itiraz edilen miktarla sınırlı olmak üzere durdurulur. Yukarıda da kısaca ifade edildiği gibi somut olayda borçlu tarafından itiraz/cevap dilekçesinde borca kısmen itiraz edilmiş ancak İcra Dairesince takibin tamamı hakkında durdurma kararı verilmiştir. Hal böyle olunca Mahkememizce borcun tamamı için değil de itiraz edilen kısımla sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....