Somut olayda, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. 2) Alacaklının borçlu ... Tic. Ltd. Şti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında 27/08/2013 keşide tarihli ve aynı tarihte ibraz edilen çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve adı geçene örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edilmiştir....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda, icra takibi ... 9. İcra Müdürlüğü'nde başlatılmış, muteriz borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, adresinin ... olduğunu ve çekin keşide yerinin ... olduğunu bu iki yer icra dairelerinin de yetkili olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür. Bu durumda borçlu birden fazla yerin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiğini belirtmediğinden HMK'nun 19/2. maddesine uygun bir yetki itirazından söz edilemez. O halde mahkemece, yetki itirazının reddi ile borca itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte yetki itirazında bulunmuş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetki itirazı kabul edilmiş, hükmü alacaklılar vekili temyiz etmiştir. İİK.'nun 168/1-5. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan yetki itirazı, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK.'...
Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Davacıların başvurusu yetki itirazı, borca itiraz ve şikayettir. Mahkemece yetki itirazının, borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı ve şikayet ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece borca itirazın reddine karar verilmesi HMK 'nun 297. maddesine aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararı bu yönüyle isabetsizdir....
İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2018 NUMARASI : 2018/399 ESAS - 2018/884 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı borçlular vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlular hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlular vekilinin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazı ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, borçlular T3 ve T4 ikamet adresleri nedeniyle Ankara Adliyesinin yetkili olduğunu, ayrıca Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan ihtiyati haciz kararı ile takip başlatıldığını, asıl borçlu Adan Mobilye Şirketi ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan diğer borçlular hakkında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında verilen kredilerin ödenmemesi üzerine ihtarname...
- KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılan davanın mesnetsiz, haksız ve her türlü hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, yetki itirazları bulunduğunu, yetkili mahkemenin---Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede doğacak ihtilafların halli için ---- İcra Dairelerinin selahiyeti olacağı, davacı tarafın somutlaştırma ve ispat yükümünü yerine getiremediğini, talep sonucunun açık ve net şekilde gösterilmediğini, davacının davasında hukuki yararı bulunmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı taraf yetki ilk itirazında bulunmuştur. Dava, Davalı-borçlunun-------- sayılı takibe yaptığı itirazın iptali, takibin devamı istemine ilişkindir. Tarafların tacir olduğu, davaya konu uyuşmazlığa ilişkin yetki sözleşmesi yapmış oldukları, taraflar arasında imzalanan ------ SÖZLEŞMESİ 25....
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. (HMK m. 19) Davacılar vekili, 01/11/2019 tarihli dava dilekçesi ile; muris ...'nın 17/07/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin herhangi bir menkul ve gayrimenkul malvarlığının bulunmadığını, murisin terekesinin borca batık olduğunu belirterek, muris ...'nın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, intikal eden mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Somut olayda davalının cezaevine girmeden önce son yerleşim yeri adresinin “... Sarıyer/İSTANBUL” olduğu ancak davalı vekilinin Ankara Batı Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunarak yetkisiz bir mahkemeyi seçtiği anlaşıldığına göre uyuşmazlığın ilk açılan yer mahkemesi olan İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir....
Davalı taraf, süresinde verdiği verdiği borca itiraz ve cevap dilekçelerinde, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. TBK.nun İfa yeri başlıklı 89.maddesi gereğince; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir, hükmü gereğince mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu kabul edilerek yetki ilk itirazı yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir husus bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır....