İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....
Mahkemece davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğundan yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine kararın kesinleşmesi halinde dosyanın ...Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava 5510 sayılı yasa gereği davacı şirket tarafından verilen hizmetin karşılığı olarak davalı kurum tarafından haksız kesilen prim destek tutarlarının iadesi istemiyle yapılan icra takibine vaki yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Yetkili bir icra dairesinde, geçerli bir icra takibinin yapılması itirazın iptali davasının yasal koşullarındandır....
İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, hem de borca itiraz ettikleri, yetkili yer olarak .../...’ı gösterdikleri, davacının açtığı itirazın iptali davasının içeriğinde yetki itirazından bahsetmeksizin borca itirazın iptalini istediği, bu şekilde davalıların yetkiye yönelik itirazını benimsediği ve kabul ettiği gerekçesiyle yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyize konu mahkeme kararının gerekçesinde davalıların adresinin .../..., davacının adresinin ..., sözleşmede belirtilen yetkili yerin ... olduğu, bu durumda ......
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıdan vade farkı nedeni ile alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalının yetki ve borca ilişkin olarak itiraz ettiğini, itirazların haksız olduğunu belirterek iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkilinin ikametgahı olan ... İcra Dairesi ve Mahkemeleri olduğunu, ayrıca taraflar arasında vade farkı hususunda bir anlaşma bulunmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, '' Dava, yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun yetki itirazını düzenleyen 50. maddesi gereğince yetkiye ve borca aynı anda itiraz edilmesi halinde İcra Mahkemesinin öncelikle yetki meselesini karara bağlayacağı yönünde amir hüküm bulunmakla öncelikle davacı yanın yetki itirazı değerlendirilmiş; bu doğrultuda takip dosyasında bulunan çekin incelenmesi neticesinde çekin tanzim yerinin ve borçlunun adresinin Of olduğu, yetkili Mahkemenin ise belirlenmeyerek "T.C. Mahkemelerinin yetkili olduğu" yönünde düzenleme yapılmış olduğu görülmüştür....
Şti.nin yetki itirazı ile, her iki borçlunun şikayetleri yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlu ...’nın yetkiye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emri borçlu ...’ya 13/09/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, adı geçen borçlu tarafından yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra 19/09/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğü’nün 2017/33899 Esas sayılı dosyasında diğer itiraz sebepleri ile birlikte yetki itirazı da olduğundan, birleşen dosyaya konu İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/27124 Esas sayılı icra dosyasında ilamsız icra yoluyla yapılan takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği,yetki itirazının sözkonusu olmadığı,kamu düzenine ilişkin resen incelemeyi gerektiren bir yetki de sözkonusu olmadığı gözetilerek birleştirme kararı verilen dava dosyası tefrik edilerek her bir icra dosyalarına ayrı ayrı itiraz sebeplerine göre tarafların itirazlarının değerlendirilerek yargılamaya devam edilmesi hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 16....
ferileri ödemeden borca itiraz ettiğini, itirazların yerinde olmadığını belirterek, itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan yasal düzenlemelerden kesin yetki düzenlemesinin sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır Somut olayda, ... İcra Müdürlüğünde davalı borçlu hakkında yapılan icra takibinde davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmeksizin sadece borca itiraz edilmesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmiştir. Ancak, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmez. Bu nedenle, uyuşmazlığın ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda ödeme emri borçluya 17.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu yasal 7 günlük süresi içinde 24.06.2009 tarihinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Buna göre, icra mahkemesinin itirazın süresinde olmadığına dair kararı yerinde değildir. Öte yandan, borçlu borca itirazları yanında yetkiye de itiraz ettiğinden, borçlunun borca itirazından feragat etse dahi, geçerli ve sürede bir yetki itirazı olduğundan takip durmaya devam eder. İtiraz üzerine duran takipte takibin devamı alacaklının İİK 66 ve devamı maddeleri koşulunda icra mahkemesinde itirazın kaldırma kararı ile yapılabilir. Bu durumda mahkemece yapılacak işlem takibin devamına dair icra dairesi kararına yönelik şikayetin kabulü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermekten ibarettir....