İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçlarının bulunmadığını bildirerek borca ve fer’ilerine de itirazda bulundukları, bunun üzerine alacaklının borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ilk olarak yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulü ile takibin devamına karar verildiği, Dairemizin 23.01.2017 tarih ve 2016/9433 E. - 2017/825 K. sayılı ilamı ile; “... mahkemece, öncelikle alacaklının, yetki itirazının kaldırılması isteminin çözümlenmesi ve borçluların yetki itirazı yerinde görülmez ise, borca itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kaldırılması istemi incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile hükmün bozulduğu, bozma üzerine, mahkemece...
Ltd Şti'nin çekin üzerindeki kaşe ve imzası sahte olup, ciro zincirinin de bu nedenle bozuk olduğunu, imzanın sahteliğinin çek üzerinden anlaşılabilir olup, herkese karşı ileri sürülebileceğini, karşılıksız işlemi yapılmayan çek takibe konu edilemeyeceğinden bu sebeple de takibin iptali gerektiğini beyanla, yetki ve takibe itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz davasında borca itiraza cevap haklarını saklı tutarak yetki itirazını kabul ettiklerini beyanla, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 36. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2023/159 Esas- 2023/112 Karar sayılı ilamı ile, "Somut olayda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği yer olması sebebiyle yetki itirazında bulunan borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğu, muhatap bankanın DenizBank A.Ş....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....
Mahkemece; Davacı T1 yönünden; yetki itirazının kabulü ile; Kayseri İcra Dairelerinin Yetkisizliğinine, Yetkili İcra Dairesinin Niğde İcra Daireleri olduğuna, yasal sürede talep halinde icra dosyasının icra müdürlüğünce yetkili Niğde Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, davacının ileri sürmüş olduğu diğer itirazların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine, davacı T2 yönünden, davacının imzaya itiraz davasının reddine, davacının borca itiraz davasının reddine, davacının yetki itirazının reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Dava, içeriği teslim olunduğu iddia edilen 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davalı-borçlu vekili icra takip dosyasında yasal sürede ödeme emrine itiraz dilekçesinde alacaklı ile müvekkili arasında akdi ilişki bulunmadığını ve Bursa icra dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davacı vekili delil listesinde taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunu ispat etmek için hesap ekstresi ve tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır. 6100 sy....
yetki itirazının reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, Davacı - borçlu tarafından borca itiraz edilmiş ise de; İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ibraz edilemediği, ilk derece mahkemesince borca itirazın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, Davacı - borçlu tarafça istinaf başvuru dilekçesinde borca itiraza yönelik olarak, dava dilekçesinde ve daha sonraki beyanlarında belirttikleri hususların dikkate alınmadığı, yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiği ileri sürülmüş ise de; dava dilekçesinde borca itiraza ilişkin olarak sadece "...müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır..." sözcüklerinin kullanıldığı, yargılama aşamasında ise borca itiraza yönelik olarak herhangi bir yazılı ve sözlü beyanda bulunulmadığı, ileri sürülen istinaf başvuru...
Somut olayda; borçlunun icra müdürlüğüne ibraz ettiği 26/09/2019 tarihli dilekçesinde husumet ve yetkiye itiraz edildiği, husumet itirazı içeriğine göre genel olarak itiraz iradesinin çıkarılabildiği, gerçek maksat ve isteğinin borca itiraz iradesini taşıdığı , bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu tarafından Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunulduğu geçerli bir yetki itirazı söz konusu iken yetki itirazı kaldırılmadan takibe devam edilmesinin İİK 66/1 maddesine aykırılık teşkil edeceği dolayısıyla itiraz nedeniyle durdurulmuş takip nedeniyle takibe devam edilerek haciz istenmesine yasal olanak bulunmadığı, tüm bu sebeplerle şikayetin reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın Reddine" karar verildiği görülmüştür....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartı da munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı değildir. HMK.'nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır....
Noterliği'nin 04.07.2011 tarih ... yevmiye no'lu ödememe protestosu ile ödeme tarihli emre muharrer senetlerden kaynaklı olduğu, müvekkili davalılar aleyhine giriştiği icra takibi neticesinde borçluların haksız bir şekilde borca itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davasını açmak zorunda kalmış olduğunu, davalılar tarafından, takip tarihinde müvekkile ödenmesi gereken borç 30.000 TL olduğu, müvekkili takip tarihine kadar borçlu ile aralarındaki samimiyet ve iyi niyete karşılık sürekli olarak karşı tarafa bildirimde bulunduklarını, davalı tarafından ödenme yapılmayınca, davacı adına .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasıyla borçlular aleyhinde icra takibi başlatmış ve borçlular takibe itiraz edildiğini, itiraz üzerine takip durduğunu, borçluların itirazı haksız olup borçlu itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlular icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde borca, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....