Nitekim, icra müdürlüğünce de borçlunun yetki itirazı kabul edilmemiş, borca ve fer'ilere itiraza istinaden takip durdurulmuştur. O halde, ilk derece mahkemesince, davacı alacaklı tarafın, davalının borca ve fer'ilere yönelik itirazının kesin olarak kaldırılması , tahliye ve tazminat istemlerinin esasının incelenerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçlarının bulunmadığını bildirerek borca ve fer’ilerine de itirazda bulundukları, bunun üzerine alacaklının borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ilk olarak yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulü ile takibin devamına karar verildiği, Dairemizin 23.01.2017 tarih ve 2016/9433 E. - 2017/825 K. sayılı ilamı ile; “... mahkemece, öncelikle alacaklının, yetki itirazının kaldırılması isteminin çözümlenmesi ve borçluların yetki itirazı yerinde görülmez ise, borca itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kaldırılması istemi incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile hükmün bozulduğu, bozma üzerine, mahkemece...
Maddenin 2. fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itiraz ile birlikte yapılacağı; İcra Mahkemesinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır. Alacaklı tercihini genel mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa, artık ------- ----- itirazı ve hemde borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekecektir. Bütün bu hususlar-------- itirazın iptali davasında mahkemenin öncelikle ---- ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili ----yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını saptaması, daha sonra da kendisinin yetkili olup olmadığını belirlemesi gerekir. Dava konusu ---- davasıdır....
Somut olayda ; Düziçi İcra Müdürlüğü'nün 06.01.2020 tarihli kararı ile takibin yetki yönünde durdurulmasına, borçlunun sair itirazlarının yetkili icra müdürlüğünce değerlendirilmesi şeklinde karar verildiği, ilk derece mahkemesince bu karar gerekçe gösterilerek dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de ; davalı borçlunun takipte hem yetkiye hem de borca itirazı üzerine İİK'nin 66. Maddesi gereğince takip kendiliğinden durduğundan ve davacı tarafça İİK.nin 67. maddesine istinaden borçlunun yetkiye ve borca yaptığı itirazın iptali talep edildiğinden ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK ve 2004 sayılı İİK'nın yetkiye dair hükümleri ve taraf delilleri değerlendirilerek öncelikle İcra Müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken hatalı olarak İcra Müdürlüğünce verilen karar gerekçe gösterilerek hüküm tesis edilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dairemizin 17/12/2021 tarih, 2021/1002 esas ve 2021/3085 karar sayılı kararı ile; HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorunda olduğu, somut olayda; davacının süresinde açtığı davada yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, Mahkemece HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak yalnızca davacının yetkiye ve imzaya itirazı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, davacının borca ve fer'ilerine itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulüne, eksik inceleme ile verilen Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan mal ve hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız yere borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin merkezinin ... olup, davaya konu alacağın ......
Asliye Hukuk Mahkemesince ise "...davalıların sadece borca itiraz ettiği böylelikle takip yapılan icra dairesinin yetkisini kabul ettikleri yetkili icra dairesinde yapılan takibe itiraz sonucunda açılan itirazın iptali davasında .... mahkemelerinin yetkili olduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı vekili, muris .... hakkında.... İcra Müdürlüğünün 2015/9326 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibinde bulunduklarını, murisin takipten önce vefat ettiğinden takibin düştüğünü, yasal mirasçıları hakkında .... 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16633 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda, HMK'nun 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerekip, borçlunun yerleşim yeri Kırklareli olduğuna göre Ankara İcra Müdürlüğü yetkisizdir." şeklinde verilen Yargıtay kararı doğrultusunda, davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı ile beraber davacının yetkisizlik kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine, yetkisizlik kararının kaldırılmağı için borca ve ferilerine yönelik itirazların incelenmediğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğu ve ...İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu itirazında bulunulmuş ancak davacı dava dilekçesinde yetki itirazının kaldırılmasını talep etmemiş yapılan borca itirazın kaldırılmasını istemiştir. Bu yönüyle alacaklı tarafından borçlunun yetki itirazı zımnen kabul edildiği olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ...İcra Mahkemesince, İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki niteliğindedir. Yasada koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. Mevcut davada davalı vekili tarafından... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/2182 Esas sayılı takip sayılı dosyasına karşı yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunmuş olup......
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir....