İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tensip zaptının 6 ve 8 numaralı ara kararı uyarınca ispat külfeti kendisinde olan davalı vekiline imza incelemesi için gerekli bilirkişi ücreti ve talimat/posta gideri yatırılması ve imza incelemesine esas yazı ve imzaların bulunduğu yerlerin bildirilmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, tensip zaptının alacaklı vekiline 01.01.2022 tarihinde e-tebliğ edildiği, ara karar süresinde ikmal edilmediği belirtilerek imzaya itirazın kabulüne, imza incelemesi yapılamaması ve kötü niyet tespit edilemediğinden tazminat talebi yönünden reddine, yetki itirazı yönünden çekin keşide yerinin Şanlıurfa olması sebebi ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de, takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve imzaya itirazına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere takibe dayanak çekte keşide yerinin Konya olması, yine muhatap bankanın Vakıfbank Konya Şubesi olması sebebiyle Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 01/12/2018 tanzim tarihli 01/01/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yasal 5 günlük süre içerisinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunduğu, takibe konu bonoda düzenleme yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca senedin zorla imzalattırıldığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği bono üzerindeki imzaya itiraz bulunmadığı, borcun ödendiği hususununda iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1729 KARAR NO : 2023/185 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYCUMA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2022 NUMARASI : 2022/43 ESAS 2022/68 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2022/1583 takip sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrini...
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde;usul ekonomisi ilkesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya ve borca itirazın esasının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK’nin 20. maddesindeki usul işlemlerinin yerine getirilip icra dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi, ... icra müdürlüğü tarafından borçlunun vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi halinde borçlu veya vekili tarafından İİK’nın 168. maddesi uyarınca ... İcra Mahkemesi nezdinde imzaya ve borca itiraz edilebilecğinden ... İcra Mahkemesi tarafından icra dairesinin yetkisizliğine karar verildikten sonra, imzaya ve borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2021/720 ESAS - 2021/1413 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 5.İcra Müdürlüğü'nün 2021/12327 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkili şirketin adresinin Gebze’de olduğunu, bu nedenle Gebze İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, imzaya ve borca da itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; diğer borçlu yönünden takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını beyanla yetkiye ve imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; borçlunun yerleşim yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ile çekin keşide yeri itibariyle Kayseri İcra Müdürlüğünün yetkili olması nedeniyle ve diğer borçlu açısından takipte yetki kesinleşmeden yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle davanın yetki itirazının kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer takip borçlusu olan Halitoğlu İnşaat...Şirketinin adresinin İstanbul/Beylikdüzü olduğunu, bu nedenle Büyükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
Somut olayda; dava dışı takip borçlusu Mevlüt Yel'in takip talebindeki adresinin Pendik/İstanbul olduğu, bu borçluya ödeme emrinin 07.10.2019 tarihinde belirtilen adreste tebliğ edildiği, davacıya ise ödeme emrinin 30.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve yetki itirazının 04.11.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı yönünden takipte yetkinin kesinleştiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davacının dava dilekçesinde borca ve imzaya itirazı da bulunduğundan, söz konusu itirazların mahkemece incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince davalının istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
No:156 Seyhan/Adana olup, anılan borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan borçlu yönünden takibin 07/05/2019 tarihinde kesinleştiği, anılan borçlu yönünden takibin itiraz tarihi olan 07/06/2019 tarihinden önce kesinleşmesi nedeniyle Adana icra dairelerinin yetkisinin kesinleştiği, bu durumda diğer takip borçluların yetki itirazında bulunamayacağı anlaşıldığından yetki itirazının reddine davacının imzaya itirazının değerlendirilmesi hususunda, 28/02/2020 tarihli rapora göre takibe konu çek üzerindeki T1 adına atılı imzanın T1'ın eli ürünü olmadığı, imzanın T1 tarafından tatbik edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşıldığından davacının yetki itirazının reddine, davacının imzaya itirazının kabulü ile İİK.nun 170/3 maddesi uyarınca takibin davacı yönünden durdurulmasına, koşulları oluşmadığından davacının %20 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....