WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 24/12/2008 tarih ve ... yevmiye no'lu hisse devir sözleşmesi ile 1960 hissenin davalıya devir edildiğini, her ne kadar ilgili noterlikte sözleşmede "...devir bedelini kendinden nakten ve tamamen aldım..." dense de bu miktarı davalıdan tahsil edemediğini ve iş bu nedenle davalı hakkında icra takibine geçildi ise de davalının yasal süre içinde takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının...1. İcra Müdürlüğünün 2012/4472 Esas sayılı takibe yaptığı itirazın reddi ile kötü niyetli olarak yapılan itiraz neticesinde % 20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

    Nitekim 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip (HMK md.117/3)maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK’nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini gösterme imkanı tanınarak, gösterildiği takdirde ise toplanarak, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak takip konusu faturada belirtilen malzemelerin müvekkiline teslim edilmediğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava dilekçesinde davalının adresinin ... olarak belirtildiği gerekçesiyle davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Itirazın iptali davalarında hem icra dairesinin yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması durumunda, İİK.nun 50.maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Zira bu yön itirazın iptali davasının koşullarından biridir....

        Dava; takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, girişilen takibe karşı davalı tarafça borç ve fer'ilerinin yanında yetkiye de itiraz edildiği, ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK'nın 23. maddesince uygun bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. Açıklanan hususlar karşısında, İİK'nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

          Mahkemece, davalının ticari ilişki bulunmadığına dair savunmaları gözetilerek yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu Alanya Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı takibe itirazında akdi ilişkiyi inkar etmekle birlikte, icra dairesinin yetkili olmadığını bildirerek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece yapılan değerlendirmede; davalının mahkemenin yetkisine de itiraz ettiği gözetilerek, davanın HUMK.nun 9.maddesi uyarınca davalı ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir....

            İcra Dairesi olduğunun belirtildiği, takip dayanağı çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve itiraz eden borçlunun adresi itibariyle ... İcra Dairesi'nin yetkili olmadığı ve yetki itirazında da yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak bildirilmediği, dolayısıyla bu durumda yetki itirazının geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalı borçlunun ödeme emrine verdiği itiraz dilekçesinde yetki ve borça itiraz ettiği, takibin faturaya dayalı olarak yapıldığı ayrıca yazılı bir sözleşme sunulmadığı, fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını katınlanmaya yeterli olmadığı, bu nedenle TBK'nın 89/1. maddesinin davada uygulama imkanınn bulunmadığı, genel yetki kurallarına göre İİK'nın 50 ve HMK'nın 6. maddesi uyarınca yetki, icra dairesinin davalı şirketin ikametgahı olan İstanbul İcra Dairelerinin olduğu, yetkili icra dairesinde takip yapılmasına itiraz iptali davaların koşullarından olduğu, bu nedenle yetkili icra dairesinde takip yapılmaması nedeniyle dava şartı noksanlığına dayalı davanın reddine karar verilmiştir....

                Davalı vekilince yasal sürede verilen cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunulduğu, ayrıca icra dairesi yetkisine de itiraz edildiği görülmüş, celbedilip incelenen ... 30.İM ... E takip dosyasından başlatılan takibe yasal sürede itiraz dilekçesinde icra dairesi yetkisine itiraz edilmişse de yetkili icra dairesi açıkça belirtilmediğinden, usule uygun şekilde icra dairesi yetkisine itiraz bulunmadığından HMK md 19 gereği davalı borçlunun icra dairesi yetkisine itirazı ön inceleme celsesi ara kararıyla reddedilmiştir. Ancak icra dairesi yetkisine usule uygun şekilde itiraz edilmemesi, itirazın iptali davasında mahkeme yetkisine itiraz hakkını ortadan kaldırmaz. Davacı kasko sigortası şirketinin tazminat ödediği dava dışı sigortalısı limited şirket yani tacir olduğundan, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıkta mahkememiz görevli olsa da, davalının yetki ilk itirazının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir....

                  Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır. İİK'nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

                    UYAP Entegrasyonu