Borçlunun vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından on iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, özetle; sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte, takip konusu borca ilişkin 7.400,00- TL’nin, takipten önce, alacaklıya ptt vasıtasıyla ödendiğini, ödenen bu bedellerin düşülmeden takibe girişildiğini ileri sürmüş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ödenen kısımlar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Başvuru, bu hali ile borca kısmî itiraz niteliğindedir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
Davalı, ödeme emrinin tebliği üzerine icra dosyasına 19.09.2014 havale tarihli dilekçesiyle borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde yetki yönünden “... .., ...” ve “... İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu bildirmiş olup, iki ayrı yerin yetkili olarak bildirilmesi nedeniyle usulüne uygun bir yetki itirazının bulunduğundan söz edilemez. Bu durumda icra takibine yapılan yetki itirazının geçersiz olması nedeniyle mahkemece kendi yetkisine yapılan itirazın değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. 28.12.2003 tarihinde Kırıkkale/Keskin’de meydana gelen trafik kazasında davacı Kurum sigortalısı ......yaralanmış, Kurumca sigortalıya yapılan masrafların tahsili amacıyla davalı ile dava dışı.....ı icra takibi yapılmış, bu takibe karşı davalı borçlu vekili; borçlunun adresinin ..... olduğunu, dolayısıyla icra takibine yetkili icra dairelerinin .... dairesi olup, ...... icra dairesinin yetkili olmadığını ifade ederek, yetkiye ve ayrıca borca itiraz etmiş ve bu itiraz nedeniyle takip durmuştur. İlamsız takipte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında, bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için yasada iki yol tanınmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2023 NUMARASI : 2022/417 ESAS 2023/289 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/36202 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takibe yetkisiz icra müdürlüğünde başlandığı gibi takip tarihi itibari ile müvekkili şirketin sahibi ve yetkilisinin Hacı Ali Demir olduğunu, takibe konu senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve herhangi bir borçlarının da bulunmadığını, sözü edilen senedin takipten kısa bir süre önce düzenlendiğini ve senet üzerindeki imzanın düzenlendiği tarih itibari ile şirket yetkilisi...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/462 Esas- 2022/538 Karar sayılı ilamı ile "... senedi düzenleyen taraflardan davacı borçlu tacir olmadığından ve davalı alacaklı tarafından da takip başlatılırken davacı borçlunun tacir olduğuna dair belge sunulmadığından yetki şartının geçersiz olduğu, davacı borçlunun adresinin Menteşe/Muğla olduğu, takibe konu bonoda düzenleme yerinin bulunmadığı, senedi düzenleyenin adının yanında yazılı yerin Menteşe/Muğla olduğu görülmekle, yetki itirazının kabulü ile; İstanbul icra dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2022/19388 Esas sayılı dosyasının davacı-borçlu yönünden yetkili Muğla İcra dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına.... " gerekçesi ile " 1- Yetki itirazının KABULÜ ile; İstanbul icra dairelerinin YETKİSİZLİĞİNE, 2- Karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde İstanbul 12....
Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davacının haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, kendilerince dosyada davacının sunduğu imza sirkülerindeki yetki süresinin dolması sebebiyle takibin kesinleştirilmesi talebiyle Erdek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/31 E. sayılı dosyasında şikayet ettiklerini ve şikayetlerinin kabulüne karar verilerek takibin kesinleştiğini ve bu haliyle haksız takibe itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmamış olduğundan geçersiz takip nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, İİK m.68/1 kapsamında kayıtsız, şartsız borç ikrarı içeren herhangi bir belge sunulamadığından haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, yetki ilk itirazımızın kabulü ile mahkemenizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili İstanbul İcra Mahkemelerine gönderilmesini, Erdek İcra Müdürlüğü'nün 2020/359 ve Erdek İcra Müdürlüğü'nün 2020/414 E....
Sayılı dosyasına yapmış bulundukları itirazların iptaliyle, Takibin 30.866,90 TL asıl alacak, 3.059,86 TL işlemiş faiz, 797,34 TL takip masrafı ve 4.938,70 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 39.662,80 TL üzerinden devamına, haksız borca itiraz nedeniyle davalılar aleyhine asgari olarak takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini" istemiş ve dava etmiştir....
Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi taraflarına tebliğ dahi edilmeden hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, Ankara icra dairelerinin yetkisiz olduğu yönündeki itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi bu itirazın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi de kanuna aykırı olduğunu, vekil olmayan dosyada vekalet ücretine hükmedilmesinin de fahiş hata olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takipte, borca itiraz ve yetki itirazına ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/518 D.İş - 2022/524 Karar sayılı dosyasında verilen 16/06/2022 tarihli ek karar ile; "Mahkememizce görülüp karara bağlanan talebin, çek aslına dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından her ne kadar ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edilmiş ise de; ihtiyati hacze dayanak çekin ibraz edildiği ve ödeme yasağı bulunduğundan işlem yapılamadığı, götürülecek borca dönüşen istem bakımından alacaklının kendi yerleşim yeri itibariyle yetkili olan mahkememizden talepte bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına yapılan yetki itirazının iş bu gerekçelerle yerinde olmadığı; yine itiraz eden vekilinin çek lehtarı tarafından dolandırıldığı ve çeke ilişkin olarak tanzim tarihinden önce ödeme yasağı kararı alındığı şeklindeki itirazlarının ise ihtiyati haciz kararına engel oluşturmadığı, zira bu yöndeki itiraz sebeplerinin yargılamayı gerektirdiği ve dosyanın mahiyeti gereği...