WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nde başlatıldığı, borçlu vekilinin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin adresinin Denizli, Beyağaç İlçesi olduğu açıklamasıyla yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. Diğer yandan senette keşide yeri İzmir olduğundan, yetki itirazı geçerli kabul edilse dahi, İzmir 'de takip başlatılmasında usulsüzlük yoktur. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile borca itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin borca itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığını, yasal itiraz süresi geçtikten sonra 01/03/2021 tarihinde dava dilekçesinden ayrı olarak itiraz dilekçesi göndermiş olduğunu, süresi içerisinde yapılmayan yetki itirazına muvafakatlerinin olmadığını, her ne kadar yetki itirazında yetkili icra dairesinin İznik olduğu gösterilmişse de takibin başlatıldığı Bursa İcra Daireleri de T.B.K. 89. Maddesine göre seçimlik haklarından dolayı yetkili olduğunu, ayrıca söz konusu icra takibinde borca yapılan itirazın haksız ve borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, davanın reddine, takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının reddine, davacının borca, faize ve borcun fer'ilerine yönelik itirazları ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, dair karar verilmiştir....

    İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

      İCRA HUKUK TARİHİ : 23/03/2020 NUMARASI : 2019/1300 ESAS - 2020/188 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklının müvekkilleri aleyhİne icra takibi yaptığını, takibe konu bononun taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak tanzim edildiğini, kredi ilişkisinde, kredi miktarına işletilen faizin belirsiz olması ve iddia edilen kar mahrumiyet payının haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle müvekkillerinin alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, borca, faiz ve fer’ilerine itiraz etiklerini, takibe konu belgenin kambiyo niteliğine haiz olmadığını, belgede “işbu bono,...

      İcra Dairesinin 2019/27168 esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ödeme emrinin 31.05.2019 tarihinde tebliğ aldıklarını, takibe konu senetlerde yetkili yerin İzmir/İst olarak yazılı olduğunu, İst yazan kısmın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, senet verildikten sonra müvekkilinin bilgisi dışında doldurulmuş olduğunu, müvekkilinin parafını içermediğini, yetki itirazında bulunduklarını, takibe konu edilen 26.04.2019 vadeli 10.000TL bedelli senet için davalının hesabına ödeme yapıldığını bu nedenle 10.000TL'lik kısma itirazda bulunduklarını beyan ederek yetki itirazının kabulü ile takibin iptaline, aksi halde ödeme itirazının kabulü ile takibin bu kısım yönünden iptaline ve bu kısım yönünden %20'den az olmamak üzere tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin davacı-borçludan alacağını tahsil amacı ile İstanbul 31....

      İcra Müdürlüğü’nün 2014/5086 esas sayılı icra dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı vekilince borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yetki itirazının reddine,borca ve faize yapılan itirazın iptaline, başlatılan icra takibinin devamına,haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu fatura, davalı tarafından inkar edilmemiş ve fatura kapsamında icra takibi yapılmış olup, davacının istemi belgeden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89....

        İcra Dairelerinde icra takibi başlatmasında bir usulsüzlük olmadığı, ihtiyati haciz kararının itiraz üzerine takip tarihinden önce kaldırıldığına ilişkin borçlunun iddiası da bulunmadığına göre yetki itirazının reddine ve davacı tarafınca sunulan ödeme belgelerinde takibe konu çeke açıkça atıf yapılmadığı ve davalı yanca da davacının ödeme iddialarının kabul edilmediği anlaşılmakla, davacının borca itiraz talebinin de reddine hükmolunduğu görülmektedir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....

          Davalı cevap dilekçesinde özetle; hem takibe konu kambiyo senedinde hem de ilişkili sözleşmede yetkinin Edremit İcra dairesinde olduğu açıkça belli iken yetki itirazının reddine, borca itiraz için geçerli bir sebep olmadığından, geçersiz ve imzasız bir sözleşmeye dayanan borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davacının İcra Müdürlüğüne yönelik yetki itirazının reddine, borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

          Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda, HMK'nun 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerekip, borçlunun yerleşim yeri Kırklareli olduğuna göre Ankara İcra Müdürlüğü yetkisizdir." şeklinde verilen Yargıtay kararı doğrultusunda, davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı ile beraber davacının yetkisizlik kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine, yetkisizlik kararının kaldırılmağı için borca ve ferilerine yönelik itirazların incelenmediğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu