Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, davalının takibe yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünü doğru göstermediğini, bu nedenle yetki itirazının geçersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, toplam 2.152,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlatmış ve takibe itiraz üzerine dava değerini 2.152,00 TL göstererek takibe itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Takibe koydukları bonoda yetkili icra dairesinin Mersin İcra Dairesi olduğunun kararlaştırıldığını belirterek yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacıların ticari taksi/plaka sahibi oldukları ve ticari taksi işletmeciliği faaliyeti ile uğraştıklarından tacir sıfatı taşıdıklarını, tacirler arasında yetki sözleşmesi yapılabileceğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Bonoyu tanzim eden davacılardan Merve Kalay adına birden fazla ticari taksi kaydı bulunduğu, uzun süredir yolcu taşıma mükellefi olduğu, bono lehtarının (alacaklının) esnaf sınırını aştığı, bonoyu tanzim eden ve lehtarın tacir olmaları nedeni ile yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bonodaki yetki sözleşmesine göre Mersin İcra Dairesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddine, yetki itirazı esasa ilişkin itiraz olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı borçlu, ....İcra Müdürlüğünün....sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş olan davalı borçlu, mahkememizin de yetkisini kabul etmiş sayılmaz. Bir başka deyişle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi takibin yapıldığı yer olan mahkememizi, itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir. Bu hâlde, alacaklı, aslında yetkisiz olan icra dairesinin bulunduğu yer hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa, borçlu, hukuk mahkemesinin yetkisine (ilk) itiraz edebilir....
Davacı bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borca itirazlarının yanısıra icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş, Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Takibe konu senette düzenleme yeri Çorlu olduğundan, Çorlu'da takip yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının yetki itirazının reddi ile borca itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Davacı taraf yetki ve takibe itirazda bulunmuş olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf yetki itirazı kabul edilmesine rağmen ödeme emri ve takibe itirazlarının değerlendirilmediğini beyanla, bu yönden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de, yetki itirazının kabul edilmesi nedeniyle icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi durumunda yetkili icra müdürlüğünce borçluya çıkarılacak ödeme emrine karşı borçlunun yasal süresi içinde ödeme emri ve takibe itirazda bulunma hakkı mevcut olup, yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle ödeme emri ve takibe yönelik şikayetlerin incelenmesinin bu aşamada mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 24....
Ancak icra dosyasının incelenmesinde borçlulardan hiçbirinin yerleşim yerinin İstanbul Anadolu Adliyesi yetki sınırları içinde olmadığı görülmüştür. İcra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu senette keşide yerinin İstanbul olarak belirtildiği, davacı borçlunun adresinin Batman olduğu, senet üzerinde yetki sözleşmesi yapılmış ise de HMK madde 17 uyarınca tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmadığı bu haliyle yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı da anlaşıldığından süresinde olan yetki itirazının kabulü ile İİK. 50 ve HMK’ nun 6 maddeleri gereğince yetkisizlik kararı verilerek icra dosyasının talep halinde yetkili Batman Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine'' karar verildiği görülmüştür....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkili firma yetkilileri tarafından davalı firma adına alınan malların fatura karşılığı davalıya teslim edildiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, çekilen ihtardan da sonuç alınamaması üzerine takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini düzenlenen faturalarda yetkili mahkemenin ... olacağı hususunda şerh bulunduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ikametgahın ..., davalının ise .../... olduğu, faturalarda yer alan yetkiye ilişkin düzenlemenin yetki sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği, ... İcra Dairelerinin somut olayda yetkisiz olduğu, bu nedenle yetki icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ye yer verilmesi ve ihtiyati hacze geçerli bir itirazı olmayan borçlu yönünden de ihtiyati haciz kararının kaldırılması hatalı olduğunu, İhtiyati hacze itiraz dilekçesinde ... "maddi ilgili" olarak belirtilmiş ise de bu ibare geçerli bir itiraz meydana getirmediğini, bu borçlu yönünden süresi içerisinde ileri sürülmüş bir itiraz mevcut olmadığını, Yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, Borçlular yetki itirazında bulunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de borçluların yetki itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili banka ile borçlulardan ... TİC. LTD....
takibe vaki itirazın iptali talep edilmektedir....
İş Mahkemesi'nin 2021/247 Esas sayılı dosyasından verilen 15/09/2021 tarihli ara karara dayanılarak 50.000,00 TL geçici ödemenin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkili şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davalı tarafından takibe öncelikle yetki yönünden itiraz edilmiş, borca da itiraz da bulunulmuştur. Açılan itirazın kaldırılması davasında öncelikle borçlunun yetki yönünden yaptığı itirazın değerlendirilmesi gerekir. İİK'nun 50/1 maddesi uyarınca "Para veya teminat borcu için icra takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....