İcra Dairesinin... esas sayılı icra takibine itiraz edilmesi sonrasında takibin durduğunu, her ne kadar dava şartı arabuluculuk kurumuna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamaması sebebi ile mahkemeye başvurmak gerektiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete ödemede bulunulmaması üzerine mahkeme huzurunda iş bu itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, davalının itirazının soyut ve haksız olduğunu herhangi bir gerekçeye dayalı olmadığını, müvekkil şirketin alacağının her türlü ticari kayıt ve belge, itiraz edilmeyen fatura ve irsaliyeler ile sabit olduğunu, davalının vadesinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, likit alacağın tahsilini geciktirmek için takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının takibe haksız bir biçimde itiraz ettiğini, alacağın da muayyen ve likit olduğundan davalı hakkında %20'den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/1704-2014/1056 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin elektrik abonesi olan davalının, 2003 yılı Haziran ayına ait enerji faturasını ödemediği gibi bu amaçla başlatılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davalının davacılar aleyhine bonolara dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, süresinde açılan davada davacıların yetkiye ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verildiği, ancak davacılar tarafından yetki itirazının reddine ilişkin mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, bu nedenle Mahkemenin yetki itirazının reddine ilişkin kararının istinaf incelemesi dışında tutulduğu, davacıların, takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmeyen bonolar yönünden borca itiraz ettikleri, ancak davalının icra dosyasına sunduğu ve davacılar tarafından imzasına itiraz edilmeyen "Taahhütname" başlıklı belgede takibe konu bonolar hakkında açıkça muacceliyet şartı getirildiği, bu nedenle davacıların muacceliyete ilişkin borca itirazlarının reddi gerektiği, takibe konu bonoların finansal kiralama sözleşmesi kapsamında düzenlendiklerinin tarafların kabulünde...
Davalı borçlu icra dairesine yapmış olduğu itirazında yetkiye, takip konusu alacak ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, yetki itirazı yanında borca da itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi gerekir. Yetkili icra dairesinde takibin yapılması dava şartıdır. Ancak yetki konusunda mahkemece takibi başlatan ve alacağını temlik eden şirketin idare merkezinin Konya olup olmadığı ve Konya ise İİK'nun 50. maddesi yollamasıyla HMK'nun 10. maddesi ve TBK'nun 89/1 maddeleri gereğince Konya icra dairesinin de yetkili olabileceği HMK'nun 17/1 maddesi şubenin bulunduğu yer icra dairesi için ek bir yetki vermekte ise de bunun şirket merkezinin bulunduğu yer icra dairesinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı hususları üzerinde durulmaması doğru görülmemiş ve eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/18258 Esas sayılı dosyasında Türkiye Vakıflar Bankası tarafından ... aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 21/11/2012 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ancak yetkili İcra Müdürlüğünü belirtmediği, yetki itirazının açık olarak yapılması gerektiği, HMK'nın 19. maddesi uyarınca usûlüne uygun yetki itirazı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....
Takibe itiraz eden borçlu, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş, Söke icra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir, itirazın iptali nitelendirmesiyle dava, İzmir Mahkemelerinde açılmış, bu defa da hem icra dairesinin ve hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş, yetki itirazının kabulü üzerine dosya yetkili Söke Mahkemelerine gönderilmiştir. Tarafların Söke Mahkemelerinin yetkisine bir itirazı olmadığından Söke Mahkemelerinin yetkisi kesinleşmiştir. Ortada uygulanması zorunlu kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı da yoktur. O halde artık davanın Söke Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Kaldı ki davacı alacaklı itirazın iptali biçimindeki davasını ıslah ederek davayı genel hükümlere dayalı alacak davasına dönüştürmüştür. Mahkemece bu yönler gözden kaçırılarak somut olaya uygun düşmeyen bazı düşünceyle davanın reddedilmiş olması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
na verdiği 02.03.2010 tarihli vekaletnamenin kambiyo senedi düzenlemeye ilişkin yetkiyi içermeyip müracatla ilgili işlere ilişkin olduğu, bu sebeple takibe karşı senedin vekaletname ile verilen yetki kapsamında olmadığından davalının sorumluluğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi ve bu takibe ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilerek takibin durdurulmasıdır. Somut olayda, davanın temelini oluşturan icra takibinin ilamsız takip olmayıp, kambiyo senetlerine mahsus yolla girişilen bir takip olduğu ve bu takibinde icra hukuk mahkemesince iptal edilmiş bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece somut olayda itirazın iptali davasının koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden 6100 sayılı HMK.'...
Buna göre; i) İlamsız takip yapılmış olması, ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır....
başlatıldığını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle takip alacaklısına müvekkilin borcu olmadığını beyanla yetki itirazlarının kabulü ile İstanbul 11.İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline, takibe konu alacak için İskenderun İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun tespitine, yetki itirazlarının reddi halinde, takibe konu olan çekteki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen takibin durdurulmasına ve iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....