Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (İş Mahkemesi Sıfatıyla) ise, kesin yetki kuralı bulunmayan dava konusu olayda, yetki itirazı bulunmaksızın ve dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetkisizlik kararı verildiği, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kesin yetkinin bulunmadığı ve usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığı durumlarda ise davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hizmet tespiti davalarında şu dört yer yetkili sayılır....
İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönündeki yetki itirazı ile birlikte takibe konu çek üzerinde alacaklıya ait ciroda oynama yapıldığından bahisle borca yönelik itirazda da bulunduğu mahkemece yetki itirazının kabulü ile dosyanın talep halinde ... İcra Dairelerine gönderilmesine, borca ilişkin itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nın Yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı 19/2. fıkrasında " (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü mevcuttur.HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Davalının temyiz itirazı yetki itirazı hakkında bir karar verilmemesi konusuna ilişkindir. Tarafları tacir olan iş bu davaya bakmak görevi TTK. 5. maddesinde düzenlendiği gibi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Bir davada yetkisizlik kararı verme yetkiside usul hükümleri gereği görevli mahkemeye aittir. Bu durumda temyiz eden davalının yetki itirazı hakkında görevli Ticaret Mahkemesinin karar vermesi gerekir. Gönderme kararlarıda müstakilen temyizi kabil kararlar değildir. SONUÇ:Yukarıda azçıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 18.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler. İİK'nın 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz....
Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler. İİK'nın 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz....
Somut olayda kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından yetki itirazı cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak ileri sürülmelidir (HMK.md.116/1-a). Davalı tarafından süresinde yetki itirazı ileri sürülmediğinden mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı borçluya icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin 23/03/2020 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği, davacı borçlunun tebligat mazbatasındaki imzaya yönelik bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin yerinde bulunmadığı, incelenen icra dosyasına göre de takibin genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takip olduğu ve borçluya örnek:7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, takip şekline göre her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılması gerektiği, davacının süresi içerisinde icra dairesine yaptığı bir itirazın olmadığı, bu nedenle icra mahkemesine açılan davada yetki itirazı ve borca itirazı incelemeyecek olup davacının bu yönde dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi gerekirse de mahkemece dava reddedilmiş olup mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, davacı tarafından aynı borç nedeniyle hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip ve ipoteğin paraya...
Davalı erkek süresi içinde yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemenin yetkisine yönelik itirazlar ilk itirazlardan olup (HUMK md. 187/2, HMK md. 116), bu husus mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden, ön sorun (hadise) şeklinde incelenerek sonuçlandırılır (HUMK m. 190-196, HMK m. l17/3). Mahkemece yetki itirazı hakkında bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle, taraflara yetki itirazı ile ilgili delilleri sorulup, gösterdikleri takdirde tüm delilleri toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken; açıklanan bu husus üzerinde durulmaması ve davalı erkeğin yetki itirazı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin işin esası incelenerek karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....
Mahkemece, dava dilekçesi ve davetiye davalıya tebliğ edilmeksizin ve dolayısıyla davalının yetki itirazı olmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmiştir. Basit yargılama usulüne göre yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebilir (HUMK. md. 187/2). Somut olayda, yetki itirazı olmadığı gibi kesin yetki kuralı da söz konusu olmadığından, kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bundan başka, mahkeme, yetki itirazını, duruşma açarak hadiseler gibi (HUMK. md. 222-225) inceleyip karara bağlar. Duruşma yapılmadan görevsizlik kararı verilebileceğine ilişkin HUMK.’nun 7/1. maddesi hükmünün kıyasen uygulanması olanaksız olduğu halde, duruşma yapılmadan evrak üzerinde inceleme sonucu karar verilmesi de kabul biçimi yönünden doğru değildir....