İcra Müdürlüğünün 2020/5090 Esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe ilişkin ödeme emrinin borçlunun adresine mernis kaydı olmayan tebligat ile tebliğ edildiğini, henüz daha ilk tebligat olmasına rağmen ilgili muhtarlığa bırakılmak suretiyle takibin itiraz süresi yönünden kesinleştiğini, borçlu müvekkiline yapılan işbu tebligat kanunun aradığı şartlara haciz olmadığından hukuka aykırı ve usulsüz olduğunu, tebligatın usulsüz yapılması sebebiyle müvekkilinin 05.11.2020 tarihinde böyle bir borcu ve dosyanın varlığını haricen öğrendiğini, müvekkilinin alacaklı görünen şahsa borcunun bulunmadığını, ödeme emrine, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, dosyaya sunulacak olan araç sözleşme tutanağında araç teslim tutanağında kararlaştırılan maddeler halinde belirtilen borçların müvekkili tarafından giderilmesine teminat olarak 01.09.2019 tarihli 40.000 TL lik senet ve 13.11.2019 tarihli 40.000 TL lik senedin borçlu...
Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte; borçlu, 26/11/2018 tarihli itiraz dilekçesinde; borca itiraz ve şikayetlerinin yanında, icra müdürlüğünce kendisine yasal olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını da ileri sürmüştür. Borçlunun tebligat hususundaki bu beyanının, ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet olarak kabulü gerekir....
işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına" talebi ile icra takibine itiraz etmiş ise de hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle davacının gecikmiş itiraz talebi sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak mahkememizce kabul görmüş bu yönde bir inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, borca, faize ve sair itirazlara ilişkindir. Bono ve çeke dayalı kambiyo takiplerinde, davacı tarafça söz konusu kambiyo senedinin bedel kısmında tahrifat yapıldığı iddiası ile kambiyo takibine yönelik şikayet ve itirazda bulunulabilir. Ancak, tahrifatın sonuca etkili nitelikte olması zorunludur. Bu durumda mahkemece, senette kazıntı, silinti, çıkıntı, ekleme yolu ile tahrifat yapılıp yapılmadığının tespiti için konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor aldırılması gerekir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ilgili verilen kararın doğru olduğunu, ancak itirazlarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi ve müteakip işlemlerinin yapılmasının hukuken bir anlam ifade etmediğini, bu durumda takip tarihi olan 2012 yılından sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun açık olduğunu, zamanaşımı itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine borca itiraz yönünden takibe konu senedin kredinin teminatı olarak verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan bir diğer takip dosyasında kredi borcunun tahsil edildiğini, bu dosyada tahsil edilen miktarın dava konusu kambiyo takibindeki borçtan mahsup edilmemesinin ve hatta kambiyo takibinin kapatılmamasının usulsüz olduğunu, mahkemece borca itirazların değerlendirilmediğini, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği halde mahkemece...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2019/928 ESAS 2020/14 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/30862 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen kambiyo takibinde sair itirazlarının yanında icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, icra dairesinin yetkisine ve borca itirazla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın müvekkili şirkete temlik edildiğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından takibin kesinleştiğini, dosyanın hiçbir aşamasında borçlu tarafından itirazda bulunulmadığını, takibe, ödeme emrine, borca ve faize itiraz ile takibin durdurulmasına yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, İİK md 82/12'e dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK md 16/1 gereği 7 günlük süreye tabi olduğunu, davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 tarihi olarak düzeltilmesini ve bu kapsamda 04.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep etmiştir. Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2021 NUMARASI : 2021/834 E. 2021/811 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9868E. sayılı dosyasında, davalı- alacaklı tarafından müvekkil hakkında takip başlatıldığını, müvekkilin 03.09.2021 tarihinde dosyaya itiraz ettiğini, itiraz neticesinde talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğü kararının müvekkile tebliğ edilmediği, tebligat usulsüz olup, müvekkilin usulsüz tebliğden 07.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, bunun üzerine icra dosyasına 08.10.2021 tarihinde yeniden dilekçe verdiğini, müvekkile gönderilen ilk tebligatın adresin kapalı olmasından dolayı iade edildiğini, yeniden tebligat yapılması gerekirken TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasının yersiz olduğunu beyanla; tebliğ tarihinin 07.10.2021 olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir....