İcra Müdürlüğü esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip konusu çeki icraya koyduğunu, takip konusu çekte düzenleme tarihi ve yeri olarak iki telli gösterildiğini, iki tellinin Küçükçekmece ilçe sınırları içinde bir semt adı olduğunu, iki tellinin idari birim olmadığından takip konusu çekte düzenleme yeri unsurunun eksik olduğunu, çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı ve davalı alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip yapma hakkının yasal olarak olmadığını, İİK 170/a son fıkrasının uygulanmasının yasal olarak mümkün olmadığını, çünkü davalı ile ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, bilirkişinin ticari defterlerde yapacağı bir inceleme ile kesinlik kazanacağını, davalı alacaklıya bir borcu olmadığını beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Keşidecinin takip edilebilmesi için ise protesto şartı öngörülmemektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Dava olmadan yetki sözleşmesinin usul hukuku yönünden bir önemi yoktur. Dolayısıyla yetki sözleşmesi HMK’nın 448. maddesi anlamında bir işlem değildir. Yetki sözleşmesi davanın açılma (veya takibe başlama) tarihinde etkisini gösterir. Bir usul hukuku sözleşmesi olan yetki sözleşmesi asli etkilerini gösterdiği usul hukuku kurallarına tabidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yetki sözleşmesine ilişkin bir geçiş hükmü bulunmadığından, usul hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel ilke olan derhal uygulanma ilkesinden sapmayı gerektirecek bir yasal dayanaktan söz edilemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta 12.03.2008 tanzim tarihli takip dayanağı bonoda ihtilaf vukuunda Mersin mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir....
Dava İİK'nun 16,21. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca yetkiye, borca itiraz ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ödeme emrinin 18/06/2021 tarihinde bizzat davacı borçlunun imzasına tebliğ edilmiş olmasına, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatındaki imzaya açıkça itiraz da edilmemiş olmasına, tebligatın usulüne uygun olmasına, davanın ise ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle yasal 5 günlük sürede açılmamış olmasına, eski hale iade için bir sebep gösterilmemiş olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Manisa 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece isabetli olarak yetki itirazının kabul edildiğini, ancak kambiyo şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapmadığı gibi karar da vermediğini beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak hem yetki itirazının hem de kambiyo şikayetinin birlikte kabulüne karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1497 KARAR NO : 2023/464 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/761 ESAS, 2022/214 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ - YETKİ İTİRAZI - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/761 Esas, 2022/214 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 20....
Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasında yetki itirazının kabulü ile Konya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna karar verildiği gerekçesiyle konusuz kalan kambiyo şikayeti, yetki-borca-faize itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, gerekçede ayrıca dava konusuz kalmamış olsaydı, davacı vekilince yetkili icra müdürlüğünün doğru şekilde gösterilmemesi nedeniyle yetki itirazının reddine karar verileceği, davacı tarafın haksız çıkacağı belirtmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekin kambiyo senedi vasfında olduğunu, takibin yetkili İstanbul İcra Dairesinde açıldığını, davanın süresinde açılmadığını, kararın HMK ve TTK uyarınca usul ve esas yönünden yerinde olmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Tarafları ve konusu ve istemi aynı olan bir davanın bulunması HMK'nın 114/1- ı maddesi uyarınca derdestlik durumu oluşturur....
vekilinin yetki itirazının keşidecinin tacir olması, yetki sözleşmesinin aval vereni de bağlaması nedeniyle reddine” şeklindeki ara karar ile reddedildiği akabinde teminat iddiası ve şikayeti yönünden yargılamaya devam edildiği, 27/01/2016 tarihli duruşmaya taraflarca iştirak edilmeyerek mazeret dilekçeleri verildiği mahkemece; mazeret dilekçeleri reddedildikten sonra aynı duruşmada davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1- Borçlu Avcılar .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun, yetki itirazı ile birlikte ödeme emrine ve tebligat ile ilgili şikayetlerini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emrinde dayanılan ihtiyati haciz kararının gösterilmediği gerekçesi ile ödeme emri tebligatının iptaline karar verildiği görülmektedir....