Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, tazminata, işlemiş faize ve oranına yönelik itirazın, borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nın 62. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılmasının zorunlu olduğu, icra hukuk mahkemesine başvurularak ileri sürülmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK 62.maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olduğundan bu husustaki itirazını da süresi içerisinde icra dairesine yapması gerektiği, somut olayda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde işlemiş faiz miktarına, gecikme tazminatına yada işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı; kaldı ki takip tarihinden sonra ve kesinleşen takibe ilişkin dosya borcunun hesaplanması görevi icra müdürlüğüne ait olduğundan, takip dosyası taraflarının icra müdürlüğünden dosya borcunun hesaplanmasını talep etmeleri mümkün olduğundan, borçlu hakkındaki...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2020 NUMARASI : 2020/42 ESAS, 2020/340 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2021/460 ESAS 2021/720 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı, Şikayet (İcra Memur Muamelesi), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ olunduğunu, ödeme emrini müvekkili şirket mümessili yerine tebellüğ eden kişinin şirket çalışanı olmadığını, müvekkilinin 07/11/2019 tarihinde cezai takibat sebebile tutuklandığını, bundan dolayı takip alacaklısının davacı şirkette faaliyet ve idaresinde söz sahibi olup ödeme emri tebliğinden 2 saat sonra tebellüğ eden şahıs için şirket namına SGK kaydı yaptırdığını, takip talebinde alacaklının adresinin...

Bu durumda süresinde yapılan yetki itirazı üzerine davanın Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır, o halde bu husus İİK'nın 67. Maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartı da mahkemece resen gözetilmek zorundadır. (HMK nun 114/2 ve 115/1 maddeleri) Somut olayda, davalı hem icra dairesinin yetkisine hem borca itiraz etmiştir. İcra ve İflas Kanunun 50. Maddesi yetki sorununu düzenlemektedir. Maddenin 2. Fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itiraz ile birlikte yapılacağı; İcra Mahkemesinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. Madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. Madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır....

    bilgilerinin istenilmesi talebinin ve bu isteğe bağlı olarak yapılan işlemlerin iptali ile borca ve ferilerine itirazlarının kabulünü talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/2917 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 8.564,60 TL alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 25.08.2014 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 27.08.2014 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde işin esası yanında icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin Kuşadası İcra Müdürlüğü ve Mahkemesi olduğunu belirterek, yetki itirazında bulunmuştur. Başlatılan icra takibine karşı yetki itirazında bulunulması durumunda, mahkemenin öncelikle takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığını incelemesi ve bu konuda bir karar vermesi zorunludur....

      Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda; yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sonradan feragat ettiği yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile birlikte dava dilekçesinde ileri sürülmemiş olmasına rağmen bonoda tahrifat yapıldığı hususunun da belirlendiği ve bu rapora dayalı olarak mahkemece, bonoda 10.000 TL olan miktarın araya “sıfır” rakamı eklenmek sureti ile 100.000 TL yapıldığı gerekçesi ile 10.000 TL'nın üzerindeki miktar yönünden takibin durdurulmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmektedir....

        İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanun'un 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

          UYAP Entegrasyonu