Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle borçlunun yetki itirazının kaldırılması talebinin çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise, diğer (borcun olmadığına yönelik) itirazların kaldırılması talebinin incelenmesi gerekmektedir. Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yetki şartı bulunduğunu bu sözleşmeye göre Adana İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek istinaf etmiştir. Takibin ekinde bulunan kredi sözleşmesi 29/06/2012 tarihli ve 50.000 TL bedellidir. Sözleşmenin ibraz edilen sayfalarında yetki sözleşmesine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinin ekine 19/02/2014 tarih 100.000 TL bedelli farklı bir sözleşme ibraz etmiş ve bu sözleşmede Adana İcra Dairelerinin yetkili kılındığını ileri sürmüştür. Bu sözleşme takibin dayanağı alacağa konu sözleşme olmadığından uyuşmazlığın çözümünde esas alınmaz....

Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve mahkemece yetki itirazının dikkate alınmadığı, mahkemenin kararının gerekçeli olmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, menkul haczi nedeniyle 3. Kişi tarafından İİK.nun 96- 97 maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince 09/08/2022 tarihli celsede "Davalının yetki itirazının şu aşamada reddine" karar verilmiş ise de, bu kararın gerekçesi yazılmadığı gibi, gerekçeli kararda da yetki itirazının reddine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup; bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir....

Aynı Yasa'nın 3. babında ilâmsız takiplere ilişkin hükümler yer almış, aynı babın 50. maddesinde yetki ve itirazlar başlığı altında, HUMK'nın (HMK.nın) yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik edileceği ve yetki itirazlarının esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılıp, tetkikinde ise, takibin esasına ilişkin itiraz yer almış ve 66. maddesi ile, icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin duracağı hükmü getirilmiştir. Yasa, yapılan itirazla duran icra takibinin devamı için alacaklıya iki yol tanımıştır. Bunlardan biri Yasa'nın 67. maddesine göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptâli istemek, diğer yol ise, aynı Yasa'nın 68. ve 69. maddelerine göre tetkik merciinde (icra hukuk mahkemesinde) itirazın kaldırılması isteğidir. Her iki halde gerek mahkeme gerekse tetkik mercii (icra hukuk mahkemesi) takibe yapılan itiraz nedenlerini hakkındaki incelemesinde, bu nedenler içinde varsa yetki itirazının HUMK'nın 190 ve 225....

    Alacaklı, yetki itirazına karşı ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında yetki itirazının kaldırılması için talepte bulunmuş, icra hukuk mahkemesince talep reddedilerek karar kesinleşmiştir. Bu durumda, yetkili yerde icra takibi başlatılmadığından, görülmekte olan itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçesiyle reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün değiştirilen gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece davalının süresi içerisinde yapılan yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili mahkeme kararının "Davalının süresinde olan ilk itirazının kabulü ile davanın" mahkemenin yetkili olması "dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine" şeklinde kurulması nedeni ile ilk itiraz olan yetki itirazının dava şartı olmaması ve kararda hem yetki itirazı hem de dava şartı denmesinin çelişki yaratması ve yetkisizlik kararı verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeni ile kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-HMK'nın 116/a maddesi gereği kesin yetki olmayan haller dava şartı değildir. Karardan davanın yetkisizlik nedeni ile reddedildiği ve dosya kapsamındaki yetkinin kesin yetki olmadığı anlaşılmaktadır....

        Her iki davalı vekili, cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre; yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak belirlendiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116.maddesinde" yetki itirazının kesin olmadığı durumlarda yetki itirazının ilk itiraz olarak yapılabileceği", 117.maddesinde; "ilk itirazların ancak cevap dilekçesi ile ileri sürülebileceği" 19.maddesinin 2.fıkrasında; "yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesiyle ileri sürülebileceği, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi göstermesinin zorunlu olduğu, aksi durumda yetki itirazının dikkate alınamayacağı" açıkça düzenlenmiştir....

          yetki itirazının kabulü ile açılmış bulunan davanın REDDİNE karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından hükmün tamamı ve yetki itirazının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek usulünce yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece tarafların yetki itirazına yönelik delilleri sorulup toplanmadan yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....

            Davalı tarafça yetki itirazında bulunulurken 6100 sayılı HMK'nun 17/2 maddesi uyarınca yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri seçilmiştir. Bu durumda yetkili mahkeme 6100 sayılı HMK'nun 6. maddesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle olunca davalının yetki itirazının kabulüne, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının yetki itirazının kabulüne, yetki itirazının kabulüne karar verilmiş olmakla davacının sair itiraz ve şikayetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul 2....

              UYAP Entegrasyonu