Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, yetki itirazının süresinde yapılmadığını, kanunen yetkili Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkilerinin sözleşmede kaldırılmadığını, Genel Yetkili Mahkemelerin yetkisinin devam ettiğini, kredinin Samsun Buğday Pazarı Şubesi tarafından kullandırıldığını, bu nedenle Samsun Mahkeme ve İcra Daireleri'nin yetkili olduğu ileri sürülerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Mahkemece taraf delilleri toplanmadan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş ise de, davacı bankanın Samsun Buğday Pazarı Şubesi tarafından kullandırılan krediye dayanak olan kredi sözleşmesinde yetki şartının bulunduğu, ancak Ankara Mahkemeleri dışında Genel Müdürlük ve kanunen yetkili olan yetkili Mahkeme ve İcra Daireleri'nin de yetkisinin saklı olduğunun düzenlenmesi karşısında kesin yetki şartından bahsedilemeyeceği, para borcunun götürülecek borçlardan olması, bu durumda TBK 89. maddesi gereğince para borcunun Samsun'da ödenmesi gerektiği...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bozüyük İcra Müdürlüğünün 2020/1563 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın kaldırılması ve tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davalı borçlu tarafça, hem icra müdürlüğünün yetkisine hem de takibin esasına yönelik itirazda bulunulmuş, davacı alacaklı tarafça da bu yöndeki itirazların haksız olduğu belirtilerek itirazların kaldırılması talep edilmiş ise de; mahkemece yalnızca takibin esasına yönelik itirazın kaldırılması istemi hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş, ancak yetki itirazının kaldırılması istemi ile ilgili hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....

    Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davalı borçlu tarafın yetki itirazının geçerli olmadığını, zira yetkili icra dairesini bildirmediğini, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiğini, kiralayanın ikametgahının bulunduğu icra dairesinin yetkili olduğuna dair kanaatin de hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir....

    Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davalının ikametinin Sinop'ta olması nedeniyle yetkili mahkemenin Sinop Mahkemeleri olduğunu, kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirterek yetki itirazının kabulüne, aksi takdirde davanın kesin hüküm sebebiyle reddine, davalı kadın lehine hükmedilen aylık 300,00 TL nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Sinop Aile Mahkemesine gönderilmesine," karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 17.830,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

    Maddesi gereğince Mahkeme icelemesi duruşmalı yapılması gerektiğini, ancak mahkemece duruşma açılmadan , inceleme evrak üzerinden yapılarak ve taraflar dinlenmeden eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu, öncelikle kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, mahkemece borca ilişkin niteleme ve buna bağlı olarak yetkiye ilişkin yapılan değerlendirme ve varılan sonuç hukuka aykırı olduğunu, davaya dayanak icra takibi de "karşılıksızdır" işlemi yapılan çeke ilişkin başlatılan icra takibi olmasından dolayı İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkili olduğundan, Mahkemece verilen yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini, davacı itirazında kötüniyetli olup, yetki itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğundan, bu nedenle de kararın kaldırılması ve yetki itirazının reddi gerektiğini, takibin taraflarından bir kısmının adreslerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetki alanında olması nedeniyle de yetki itirazının reddi gerektiğini, davacı...

    para borcunun alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borç olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığını belirterek yetki itirazının kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, yetki itirazının kaldırılması ve 24/11/2020 tarihli müdürlük kararının iptaline ilişkin şikayet niteliğindedir. Tüm dosya kapsamından, davalı alacaklı vekil tarafından davacı hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2020/7209 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı vekili tarafından icra mahkemesine, yasal süre içinde borçlunun takip dosyasında vaki yetki itirazının kaldırılması ile borçlunun kısmi itirazının geçersiz olması sebebi ile takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğünün 24/11/2020 tarihli kararının iptaline yönelik şikayet başvurusunda bulunulduğu, mahkemece, yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği, davacının dava dilekçesindeki 24/11/2020 tarihli kararının iptaline yönelik şikayetinin değerlendirilmediği anlaşılmış olup; davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Genel haciz yolu ile ilamsız takip şeklinde borçlunun yetki itirazında bulunması halinde, takibe devam olunması için alacaklının icra mahkemesinden yetki itirazının kaldırılmasına ilişkin bir karar getirmesi yahutta borçlunun yetki itirazını kabul ederek dosyanın borçlunun bildirdiği yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi gerekir. Somut olayda, davacı banka tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2017/3091 esas sayılı dosyası ile, 21/11/2013 tarihli 45.000,00 TL tutarlı çeke dayalı olarak ilamsız takip yapıldığı, borçlunun icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talebi ile yapılan başvuru üzerine, İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/107 esas, 2017/280 karar sayılı 06/04/2017 tarihli kararı ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına yönelik davasının reddine, takibin talep halinde borçlu Çakıcı Kalıp ... Ltd....

    Somut olayda, davalı borçlunun borca itirazla birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemi hakkında karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kaldırılması istemi hiç değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

    Bu nedenle sadece dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilmesi kararın kaldırılması sebebi olarak görülmemiştir. Davacı vekili tarafından lehtar Osman Avcı'nın tacir olduğu bu nedenle yetki kaydının geçerli olduğu ileri sürülmüş ise de keşidecinin de tacir olduğu iddia ve ispat edilmediğinden yetki kaydının geçersiz olduğuna yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla bu nedenle yetki itirazının kabulüne yönelik mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu