Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ne seçilen mahkemenin ne de borçlunun adresinin sözleşmedeki yetki kuralına uygun olmadığı borçlunun ikametgahının da ... olup, yetki itirazının yerinde olduğu gerekçeleri ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı taraf, yetki imza ve takibe itiraz etmiş olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilerek diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf dilekçesinde yetki itirazları kabul edilmesine rağmen imza ve diğer itirazlarının incelenmediğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir....

    TMK'nın 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabileceğinden, davacının ikameti olan Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, mahkemenin bu konudaki değerlendirmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacının yetki itirazının kaldırılması talebinin kabulünün gerektiği, borca itirazın kaldırılması yönünden de esastan inceleme yapılması gerektiği hususları dikkate alıanrak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeninden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 6....

    Alacaklı, yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre İcra mahkemesince, yukarıda belirtilen kanun hükmü gereğince alacaklınin talebi ile bağlı kalınarak yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, talep aşılarak borçlunun itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemeleri'nin ihtiyati haciz bakımından yetkili olduğu gözönüne alınmaksızın, borçlunun ihtiyati hacze yönelik yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, yetki yönünden ihtiyati hacze itirazın kabulü halinde, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine ve başvuru halinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi de doğru olmayıp kabule göre de hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep edenler (alacaklılar) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/17086 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 17.05.2018 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun yetki itirazının geçerli olabilmesi için icra dairesine sunduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini de açıkça belirtilmesi gerektiğini, ancak borçlunun yetki itirazında sadece yetkiye itiraz ettiğini belirttiği ancak yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının söz konusu olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ancak bonolarda yer alan imzalarına itiraz etmediğini yani imzalarını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzalara yönelik itirazda bulunulmadığından icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, bu sebeplerle davanın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada...14. İcra Hukuk ve ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. İcra Hukuk ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 2....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, borçlu hakkında başlatılan icra takibine davalının yetki ve borca itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki ve zamanaşımı itirazı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              İcra Müdürlüğünün 2020/1007 Esas sayılı dosyasına yapılan yetki itirazının kaldırılmasına, yetkili icra müdürlüğünün Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitine, davalı tarafından Konya 10. İcra Müdürlüğünün 2020/1007 Esas sayılı dosyasına yapılan borca itirazın kesin olarak kaldırılması ile icra takibinin aynen devamına, davalı tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazlar sebebi ile asıl alacğaın %20'snden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça KMK 33. maddesi gerekçe gösterilerek yetki itirazının kabul edilemeyeceği bildirilmiş ise de bahse konu maddenin.....

              UYAP Entegrasyonu