Şti. arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesinde yetkili mahkeme ... olarak belirtildiğinden yetki itirazının reddine, diğer itirazların da İİK'nun 265. maddesi kapsamına girmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, çeke istinaden talep edilen ihtiyati hacze ilişkindir. Söz konusu çekte muhatap bankanın bulunduğu yer ..., keşide yeri ise ... olup, diğer çek borçluların yerleşim yeri ise ...’dır. Bu durumda hakkında ihtiyati haciz kararı verilen muteriz şirketin, tarafı olmadığı bir faktoring sözleşmesindeki yetki kaydı ile bağlı olmasını gerektiren hukuki esaslar açıklanmadan yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkerede şirketin merkezinin, takip tarihi itibariyle Ankara olduğunun bildirildiği, borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yetkisiz icra müdürlüğünü gösterdiği, şekli inceleme yapılıp esasa girilmediğinden ve koşulları oluşmadığından taraflar aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığı..." gerekçesi ile "davacının yetki itirazının kaldırılması talebinin kabulü ile, davalı borçlunun Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8782 Esas sayılı takip dosyasındaki yetki itirazının kaldırılmasına, koşulları oluşmadığından taraflar aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu ... yönünden duruşmada yetki itirazından vazgeçildiğinden yetki itirazının kaldırılması hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, borca itirazın kaldırılması talebinin ise esası incelenerek reddine karar verildiği, kararın alacaklı yanca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
Taraflar arasındaki yetki itirazının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, borçlu şirketin ..... yetkilisi tarafından gelecek talepler doğrultusunda hizmetlerin devam ve sürekliliği ile tamamlayıcı bilgilerin verileceğinin belirtildiğini, borçlunun ..... şubesinin olduğunu, sunulan hizmet karşılığı davalıya fatura kesildiğini, faturanın tesliminin yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, HMK 10 madde uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğunu ileri sürerek davalının yetki itirazının kesin olarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin adı geçenleri bağlamadığından bahisle yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verildiği, alacaklının kararı istinaf ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf isteminin esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....
İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz ettikleri, bunun üzerine alacaklının borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan borçlular ... ve ...'in tacir sıfatı bulunmadığından, HMK'nın 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendilerini bağlamadığı, şirket ortağı olmalarının tacir olarak kabulü için yeterli olmadığından bahisle yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verildiği; alacaklının kararı istinaf ettiği, bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/10/2020 NUMARASI: 2019/611 Esas- 2020/556 Karar DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2021 İlk derece mahkemesince ,tahkim itirazının reddine ,yetki itirazının kabulüne ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusu üzerine dosya ve hazırlanan rapor incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde her ne kadar tahkim itirazı reddedilmiş ise de sözleşmenin 21-22 maddeleri gereğince İsviçre Tahkim kurallarına tabi olduğundan mahkemece verilen kararın görev dava şartı yokluğundan kaldırılması talep edilmiştir.Mahkemece 06.10.2010 tarihli ara kararı ile tahkim itirazının reddine karar verilerek davalının yetki itirazın kabulüne karar verilmiş ,davalı vekili tarafından yetkisizliğe ilişkin karara değil,tahkim ilk itirazının reddine ilişkin ara karar aleyhine başvuru da bulunulmuştur.HMK.'...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/10521 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Kira borcunun götürülecek borçlardan olması sebebiyle davalı alacaklının ikametgahında takip yapılmasının yerinde olduğu, bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığı, 30 günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye davası açılmış olması nedeniyle davanın kısmen kabulü ile davalının yetki itirazının kaldırılmasına, borca itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile 32.400,00 TL asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, kalan miktar yönünden davanın reddine, tahliye talebi yönünden davanın süreden reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve elden yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığı, Pandemi döneminde kiranın alınmaması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Maddesinde "mahkemenin gösterilen sebeplere hasren inceleme yaparak itirazı kabul veya reddedeceği" belirtilmiş olup ileri sürülmeyen bir itiraz sebebine dayalı olarak ihtiyati haczin kaldırılması mümkün değildir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; itiraz eden bakımından süresinde itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmakla yetki itirazının İİK madde 265/3 de gösterilen sebepler arasında olduğu, yetki itirazı değerlendirildiğinde, davacının ve davalının yerleşim yerinin Arnavutköy olduğu ve İstanbul (Çağlayan)Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile itiraz edenler bakımından mahkememizce 10.02.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle, 1-İİK 265 Md gereğince YETKİ İTİRAZIN KABULÜNE, 2- İtiraz eden bakımından mahkememizce 25.03.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,2 şeklinde karar vermiştir....
YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 168 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 366 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 168/5. maddesi gereğince borçlu yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi yetki itirazını doğru bulursa artık borçlunun esasa ilişkin itirazlarını incelemeden yetki itirazının kabulüne karar verir....