İlk derece mahkemesi kararında özetle;İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.(Ek: 9/11/1988- 3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.Bu maddenin 2. fıkrası gereğince eğer takibe konu senet kambiyo vasfını haiz değilse takibin iptali gerekmektedir....
Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez.O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı hakkında davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi'nin 2019/11912 Esas sayılı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkili icra dairesinin müvekkili T3 şirketinin ticaret sicil adresinin olduğu il Afyonkarahisar olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kambiyo hukuku bakımından soyut olmayıp, davalı banka ile müvekkili şirket arasındaki kredi ilişkisinden kaynaklanan kredi borcunun teminatı olduğunu, İİK. 'nun 45 madde yasağı doğrultusunda mükerrer takip söz konusu olduğundan kambiyo takibinin iptalinin gerektiğini zira Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/11919 takip sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, T2 ve T1 Açısından ise; müvekkili Murat yönünden tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili T2'ın ikamet adresinin 'Ali İhsan Paşa Mah. 457 Sok. No:49/3/1 Merkez/Afyonkarahisar' müvekkili T1'ın ikamet adresinin 'Mareşal Fevzi Çakmak Mah. 401 Sok....
Somut olayda; davalı tarafından, davacılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, davacılara ödeme emrinin 14.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 21.08.2020 tarihinde açıldığı, davacıların tebliğin usulsüz olduğu yönünde şikayette bulunmadıkları anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, imzaya, borca itiraz ile senedin vasfına ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayete ilişkin dava süresi İİK'nın 168, 169,170 ve 170/a maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün, alacaklının aynı alacağa yönelik olarak menkul, gayrımenkul rehnine dayalı mükerrer takip şikayeti ise İİK 45. maddesi uyarınca kamu düzeninden olması nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Davacılar ödeme emrine yönelik şikayeti 7 günlük yasal süresi içerisinde ileri sürmüştür....
Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına ilişkin şikayetle birlikte imzaya, borca ve fer'ilere itiraza ilişkin olup, Mahkeme ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin işlemin usulüne uygun olduğundan bahisle şikayetin reddine, şikayet reddedilmekle davacının itirazlarının süre yönünden reddine karar vermiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurularak kambiyo vasfı şikayetinde bulunulduğu, bilahare 08.12.2017 tarihli ek beyan dilekçesi ile de, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazının ileri sürüldüğü, mahkemece, sadece kambiyo vasfı şikayeti değerlendirilerek istemin reddedildiği, kararın borçlu yanca, zamanaşımı itirazının incelenmediği gerekçesiyle istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince, itiraz...
Taraflar arasında kararlaştırılan yetki sözleşmesi geçerli ise de süresinde yetki itirazında bulunulmadığı takdirde kesin yetki kuralı bu takipte bulunmadığından resen dikkate alınmaz. Davacının kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu yetki itirazı da dahil bütün itirazlarını İİK.nun 168/5 maddesinde belirtildiği üzere kanuni 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Borçluya ödeme emrinin 09/03/2020 gününde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin bulunmadığı, yetki itirazın ise 28/08/2021 tarihinde kanuni (5) günlük süre geçtikten sonra yapılmış olduğundan itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklının bonoya dayalı olarak 18/03/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip dayanağı bonoda Çiftlik (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığı, ödeme emrinin davacı borçluya 23/03/2021 tarihinde tebliği üzerine borçlunun yasal süresinde 29/03/2021 tarihinde icra mahkemesine yetki itirazı ile başvurduğu, diğer borçluya ödeme emrinin iş bu dava açıldıktan sonra 12/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla diğer borçlu yönünden henüz takip kesinleşmeden yetki itirazında bulunulduğu, takip dayanağı bonoda tanzim yerinin Niğde olduğu görülmektedir. Bonoda Çiftlik İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince yukarıda anlatılanlar doğrultusunda yetki sözleşmesi geçersizdir....
Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır.Somut olayda borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ... İcra Müdürlüğü'nde başlanmış olup, bu durumda takiple ilgili itiraz (yetki itirazı da dahil) ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu... İcra Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenir.Mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Dairesinin yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, İİK'nun 4. maddesi hükmüne aykırı olarak icra mahkemesinin de yetkisizliğine ve dava dosyasının da ......
İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....