Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 13/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun itirazı, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında yetki itirazı olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Ancak, borçlu yasal süreden sonra 19/05/2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. O halde, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken itirazın esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, yetki itirazı reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; borca itiraz yanında ikametgah adresi olan.... İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece takip konusu bonoda... Mahkemelerinin yetkili kılındığı gerekçesi ile yetki itirazı ve diğer itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Sözkonusu düzenleme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir başka husus da, yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması aranmıştır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklının 2 adet bonoya dayalı olarak 23.08.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip dayanağı bonolarda, bono keşidecisinin şikayetçi borçlu, lehtarın alacaklı olduğu, şikayetçinin tacir olduğuna ilişkin doya içinde bir belgenin bulunmadığı görülmektedir. Yetki sözleşmesi bir usul hukuku sözleşmesi olup takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK'nun 448 ve 17. maddeleri uyarınca yetki sözleşmesi geçersizdir....
Esas sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak takip yapıldığı, davacı borçlunun yetki itirazı üzerine Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/634 Esas 2015/656 Karar sayılı ilamı ile davacı borçlu yönünden yetki itirazının kabulüne, Bakırköy İcra Dairesinin yetkisizliğine, dosyanın tefrik edilerek, Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, icra dosyasının tefrik işlemi yapılarak dosyanın davacı yönünden yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmediğinin anlaşıldığı, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senedine mahsus yolla takip yapıldığı, borçlunun yetki itirazı üzerine Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/635 Esas 2015/577 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazının reddine karar verildiği, takibe konu olan borcun diğer borçlulardan ... San. Ve Tic. Ltd....
Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince; aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi, mutlak bir yetki olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. O halde, mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra borçlunun ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayeti hakkında karar verilerek, tebliğ tarihine göre borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin süresinde olduğunun anlaşılması halinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun, İİK'nun 168. maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürede, borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Mahkemece; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacının yetki itirazının ve zamanaşımı itirazının ve borca itirazının reddine, senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetlerin reddine yönelik karar verildiği görülmüştür....
Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; tahrifat iddiasını kabul etmediklerini, keşide tarihinde tahrifat yapılmasının tek başına kambiyo vasfını etkilemeyeceğini, çekteki tahrifat öncesi tarihin 30/09/2019 tarihi olduğu kabul edilse bile icra takibinin 10/10/2019 tarihinde başlatıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca yetki itirazının diğer itiraz ve şikayetlerden önce değerlendirilip karara bağlanması gerekir. Mahkemece yetki itirazı yerine davacının kambiyo vasfına yönelik şikayeti öncelikle incelenerek karara bağlanmış ise de, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri arasında bu husus ileri sürülmediğinden aleyhe değerlendirilmemiştir. 6102 sayılı TTK'nın 796. maddesine göre, yasal süresinde çekin muhatap bankaya ibrazı zorunlu olup, ibraz edilmemesi halinde alacaklı, 6102 sayılı TTK'nın 808. maddesi gereğince, takip borçlularına karşı müracaat hakkını kaybeder....
takip yapmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Ankara 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 30.03.2022 tarih ve 2022/91 Esas, 2022/533 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, borçluların yetki itirazı ve şikayetinin reddine, karar verilmiştir....
Mahkemece;"Kıymet takdirine ilişkin şikayetin Kabulü ile, Davacılar vekilinin usulsüz tebligat şikayetinin reddine, yetki itirazı ile İİK 61. maddesine ilişkin şikayetin süre nedeniyle reddine, mükerrer takibe ilişkin şikayetin ve ipoteğin paraya çevrilmesi takibinin şartlarının oluşmadığına dair şikayetlerin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....