Borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı gibi itirazlar borca itiraz niteliğindedir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 783). İİK’nın 169/a maddesinin 5. fıkrası uyarınca itirazın kabulü kararı ile takip durur. 13. Bu aşamada belirtmek gerekir ki takibe dayanak bononun borçlusunun tüzel kişi olması hâlinde, yetki belgesinde tüzel kişiyi temsile yetkili şahısların bonoyu imzalamış olmasına ve usulünce kaşe basılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bu durumda, bonodan doğan sorumluluk doğrudan doğruya temsil edilen tüzel kişiye ait olur....
HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca, borçlu, yetki itirazında seçtiği icra müdürlüğünü bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra müdürlüğünün anılan hüküm uyarınca itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, davalının yetki itirazının dikkate alınmaması gerekir. İİK'nın 68/son maddesine göre "itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir" hükmüne yer verildiğinden, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin esasa ilişkin nedenlerle kabulüne karar verildiği ve davacı alacaklının talebinin bulunduğu da gözetilerek, asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken, tazminat talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Davacı taraf istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin borca itirazlarını dikkate almadan karar verdiğini beyan etmişse de, yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, davacının yetkiye ve borca itiraz ettiği mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği , davalı vekilince bononun ticari senet olması nedeniyle Erzurum'un yetkili olduğuna dair yetki şartının geçerli olduğu iddiasıyla istinaf yasa yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece davacı banka şubesi ile davalının ikametgahının İmamoğlu 'ndan olduğu, taraflar arasındaki garanti sözleşmesinde yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak belirlendiği, ancak davaya dayanak sözleşmenin İmamoğlun'da imzalandığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, mahkemenin yetkisizliğine karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İmamoğlu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş., hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu yapılan takibe karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde Adana İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını bildirerek borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle İcra Müdürlüğünün yetkisine vaki bu itirazın incelenerek bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek mahkemenin yetkisine vaki itiraz incelenip yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir....
İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğünün....Esas sayılı dosyası ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirket tarafın itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, icra takibinden ve borçlunun icra takbiine yapmış olduğu i,tiraz tarihinden sonra davalı borçlu şirketin mail yolu ile davacı şirkete gönderdiği 07/11/2019 ve 30/01/2020 tarihli belgelerde davalı şirketin takibe konu cari hesap ilişkisini , cari hesaptan kaynaklanan borcu ve miktarını ve dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını kabul ettiğini, davalı şirketin yetki itirazının yerinde olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazı olmak üzere tüm itirazların iptali ile takibin devamını ve %20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş bu davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, HMK 6....
Borçlu vekili sözleşmeye itiraz etmemiş, borca karşı çıkmıştır. İİK. 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Sözleşmeye, imzasına, şartlarına cevap dilekçesi ile yapılan itiraz bu nedenle dikkate alınmamıştır. Borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediğinden" şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, Asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. Davalı borçlu vekili istinaf başvurusunda; yetki ve göreve ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın esasına ilişkin itirazlarının incelenmediğini, İİK. 68. maddesine dayalı bir belge sunulmadığını, mahkemenin hiçbir delil toplamadan karar verdiğini, sözleşmeye ve imzaya itirazının incelenmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Ankara 18....
Hukuk Dairesinin 2016/9638E- 2017/1526K sayılı kararında "6100 sayılı HMK'nun 76/1. maddesi uyarınca, avukat açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır. 6100 sayılı HMK'nun 73/1. maddesinde davaya vekaletin kanuni kapsamı, HMK'nun 74. maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller düzenlemiş olup bu maddelere göre HMK 74. madde ya da bir başka yasada özel yetki verilmesi gerektiği konusunda hüküm yoksa, vekil davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar yapılması gereken işleri ve hükmün yerine getirilmesini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda takibe itirazdan vazgeçme vekilin özel yetki istemeyen olağan yetkilerindendir. ") Öte yandan, icra dosyasında bulunan borçlu şirket tarafından borca itiraz ve itirazdan vazgeçme dilekçelerini veren Avukat T2 verilmiş Üsküdar 9....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/5922 Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine yapılan ilamsız takipte borçlunun yetki ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borca itirazın borçlu vekili H....