İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacılar hakkında başlatılan takibin Adana İcra Müdürlüklerinde açılmasını gerektirecek herhangi bir sebebin mevcut olmadığından davacıların yetki itirazının kabulüne, Adana İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı borçlular yönünden dosyanın görevli ve yetkili Kahta İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, davacı borçlular tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiş ise de; Yerel Mahkemece yetki itirazı kabul edilmiş olduğundan davacıların bu husustaki talebi yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu ... vekili, icra mahkemesine başvurusunda, yetki itirazının yanında senedin zamanaşımına uğradığını belirtip, borca itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, istemlerin reddine karar verilmiştir. Borçlu ...’un başvurusu üzerine, “senette sahtecilik” suçlaması nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/5509 sayılı dosyasında yürütülen soruşturma kapsamında, takibe konu bono, 27.04.2011 tarihinde adli emanete alınmıştır....
ile icra takibi başlatıldığını, ancak yetkili icra dairesinin İzmir İcra Daireleri olduğunu, bu sebeple takibe itiraz ettiklerini, takibe konu belgenin de kambiyo vasfında olmadığını, senedin kambiyo vasfında olmaması ve takipteki usuli eksiklikler nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin ve senetteki ödeme yerinin Düzce olduğunu, takipte Düzce İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu, ayrıca senette tahrifat yapıldığını ve senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı şikayetçi borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçede; şirket kaşesi üzerindeki imzanın şiketi temsile yetkili kişiye ait olmadığını, borclarının da bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece takibe dayanak senedin borçlu şirket şirket yetkilisi tarafından vekaletneme ile yetki verilen ... tarafından bu yetki kapsamında düzenlendiği, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi belirtilen belgelerle ispat edilemediği gerekçesi ile istemin reddine karar...
İlk derece mahkemesi; icra takibi dayanağı senetler incelendiğinde "istanbul" yetki kaydının olduğu, senedi düzenleyen ve senet lehtarının tüzel kişi oldukları için HMK 17. maddeye göre yetki kaydının geçerli olduğu, davacılardan T1'ın senette avalist olduğu için bu davacı yönünden de yetki kaydının geçerli olduğu, dolayısıyla İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğu, davacıların borca itirazlarını İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden biriyle ispatlayamadığı gerekçesi ile yetki itirazının ve borca itirazın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Davacı/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte, mahkemece imzaya itirazları ve mükerrer tahsilata yönelik herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmamasının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir....
keşideciden talep etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, belirtilerek, yetki itirazının reddine,Dava ve şikayetin reddine, karar verilmiştir....
, davalının sadece borca itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği dava değeri alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağının karşı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "Durmuş Çalışkan tarafından T3 verilen 10/10/2014 tanzim, 10/01/2016 vadeli 20.000,00 TL'lik senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış olup, senedin tanzim yerinin Ankara olması nedeniyle yetki itirazı yerinde değildir. Senedin boş olarak ve 1.500,00 TL'lik borca karşılık verildiğini iddia edilmiş ise de, senedin boş olarak verildiği ya da borcun 1.500,00 TL olduğu ispatlanamamıştır. Kambiyo niteliği taşıyan senede dayanarak başlatılan takipte herhangi bir usulsüzlük görülmediğinden" gerekçesi ile, yetkiye ve borca ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir....