Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yetki itirazının reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, Davacı - borçlu tarafından borca itiraz edilmiş ise de; İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ibraz edilemediği, ilk derece mahkemesince borca itirazın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, Davacı - borçlu tarafça istinaf başvuru dilekçesinde borca itiraza yönelik olarak, dava dilekçesinde ve daha sonraki beyanlarında belirttikleri hususların dikkate alınmadığı, yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiği ileri sürülmüş ise de; dava dilekçesinde borca itiraza ilişkin olarak sadece "...müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır..." sözcüklerinin kullanıldığı, yargılama aşamasında ise borca itiraza yönelik olarak herhangi bir yazılı ve sözlü beyanda bulunulmadığı, ileri sürülen istinaf başvuru...

Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. 6100 sayılı HMK'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, davacının ikametgahının "Kahramankazan/Ankara" olduğu anlaşılmaktadır....

    Dava, aidat ve sermaye arttırım alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yetki ve borcun esasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak,...Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

      nun 168/5. bendi gereğince davacı borçlu T1 yönünden borca itiraz şikâyetinin yasal beş günlük itiraz süresi içinde yapılmadığı, diğer davacı borçlu T2 yönünden ise her ne kadar borca itiraz süresinde ise de davacının borca itirazının kabul edilebilmesi için İİK 169/a-1 maddesi hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği ancak davacının bu nitelikte bir belge sunamamış olduğu gerekçeleri ile yetki itirazlarının reddine, davacıların borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....

      davalı-borçlu ile muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, ------ esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmışsa da, davalı vekili vasıtasıyla borca,fer'ilerine,yetkiye ve takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrasında, ticari davalarda dava şartı zorunlu arabulucu müracaatı yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,------ Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.." şeklindeki yetki maddesi gereği, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak " borca ,takibe ve faize itiraz" ettiğini,-------- sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/390 ESAS 2022/566 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/32401 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Güllüce/Bünyan olduğunu, müvekkiline ödeme emri tebligatının Bünyan adresi doğrultusunda yapıldığını, senedin düzenleme yerinin Bünyan olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, takibe konu bonoların müvekkili tarafından alacaklıya hiçbir surette düzenlenip teslim edilmediğini, bonodaki yazılar ve imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının...

        nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle memur muamelesini şikayete ilişkin taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararlarının iptaline, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü ve icra memur muamelesini şikayet taleplerinin reddi halinde borçlu Lider Gıda Ltd. Şti.'nin yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T5 T7 T7 T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yazılı ve sözlü olarak borca itiraz etme iradesinin bulunmasının yeterli olduğunu, İİK 62. maddenin itirazın şeklini ve zorunlu unsurlarını belirtmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

        İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; mahkemece öncelikle, borçlu aleyhine takip tarihi itibariyle, takip yapabilme hukuki koşulunun bulunup bulunmadığı tespit edilerek, bu koşulun varlığı halinde, takibe konu borca ilişkin olarak ileri sürülen itiraz ve şikayetlerin incelenmesi gerektiğinden, mahkemece öncelikle davacı aleyhine takip yapma yasağı getiren Ticaret Mahkemesinin geçici mühlet kararı verilmesine dair kararı gereğince inceleme yapılarak geçici mühlet içinde davacı hakkında takip başlatılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Zira, konkordato sürecinin sonucuna göre daha sonra yeniden takip başlatılması halinde, borçluya gönderilecek ödeme emri ile borçlunun borca itiraz ve şikayet hakkı doğacağından, davacı borçlunun, takibe konu senedin protesto edilmediğine yönelik iddiasının bu aşamada incelenmesine gerekte bulunmamaktadır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/508 KARAR NO : 2022/3114 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/94 ESAS, 2022/2 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ KARAR : Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/94 Esas, 2022/2 Karar sayılı dosyasında verilen yetkiye ve borca itirazın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; takip konusu senede ilişkin olarak 17/11/2020 tarihinde oğlu tarafından Ziraat Bankası hesabından açıklamalı olarak kendisi adına 20.000,00 TL alacaklı şirkete ödeme yapıldığını, takibin 16.000,00 TL üzerinden yapılması gerekirken alacaklının 26.682,00 TL üzerinden takip başlattığını, bu borca itiraz ettiğini, ayrıca alacaklı şirketin aynı borca istinaden Soma İcra Dairesinin 2021/2477 Esas...

        - K A R A R - Davacı vekili; davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkiline mal teslimi yapılmadığını, Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı vekilinin takibe itiraz dilekçesinde borç ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, davalının akdi ilişkiyi inkar ettiği, fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, HMK'nun 6. maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin davalı şirketin merkezinin bulunduğu İzmit/Kocaeli icra daireleri olduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu