WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2016/29260 Esas sayılı dosyasıyla borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun muaccel olmadığını dile getirerek borca itiraz ettiğini, itirazlarının yerinde olmadığını, takip konusu sözleşmede davalı borçlunun vade tarihlerinde ödemesi gereken tutarların açıkça yazıldığı olduğunu, yetki şartının sözleşmede belirlendiğini, davalı ile davacı arasında aynı sözleşmeden kaynaklanan 2012 yılında yapılan bir icra takibinin mevcut olduğu, ilgili takibe itiraz sonucunda mahkemece takibe itirazın kaldırılmasına dair karar verildiğini, borçlunun sözleşmedeki imzasına itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, takip hukuku yönünden geçerli bir sözleşme belgesi sunamayan borçulunun itirazının kaldırılması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

Davacı, kambiyo takibinde yetki itirazının yanı sıra takip dayanağı çeklerde borçlu şirket adına atılı imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını ve çeklerdeki imzanın düzenlendiği tarihteki şirket yetkilisi tarafından atılmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı ise çeklerin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ileri tarihli olarak düzenlendiğini, düzenleme tarihi itibarıyla yetkili olan şirket yetkilisince imzalandığını savunmuştur. Davacı yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesinin Bolu veya Ankara icra dairesi olduğunu beyan ederek seçtiği yetkili icra dairesini bildirmediğinden HMK'nın 19/2. maddesine göre usulüne uygun olmayan yetki itirazının dikkate alınmasına olanak yoktur....

İcra Müdürlüğünün 2019/282 E. sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkillerinin adresinin Kemalpaşa/ İzmir olup, İzmir icra dairesinin yetkisiz olduğunu, Kemalpaşa icra dairesinin yetkili olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, takibe dayanak bononun teminat senedi olduğunu, müvekkilinin davalı bankadan çektiği krediyi kapattığını, bankanın kötü niyetli olarak teminat senedini iade etmediğini, senedin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin daha sonrasında 1.250.000,00 TL bedelli tekrar kredi çektiğini ve kredinin 350.000,00 TL lik kısmının ödendiğini, teminat senedinin daha sonraki kredi bedelinin tahsili amacıyla haksız olarak ihtiyati haciz kararı alınıp takibe konulduğunu, bu sebeple kambiyo takibi yapılamayacağını, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla, icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borca itirazlarının yanısıra icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş, Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Takibe konu senette düzenleme yeri Çorlu olduğundan, Çorlu'da takip yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının yetki itirazının reddi ile borca itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya kendi iş makinalarının kullanımı işi yapıp, yapılan iş karşılığı fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için girişilen icra takibinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisiz olduğu gibi, müvekkilinin muamele merkezinin Karadeniz Ereğli olduğunu bildirerek yetki ilk itirazında bulunmuştur....

    Mahkemece satış akdi ve ödeme olgusunun tabi olduğu yetki kurallarının bu davadaki yetki kurallarıyla irtibatlandırılmasının mümkün olmadığı, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönüden reddine, dosyanın yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ticari ilişki nedeniyle satın alınan malın eksik teslimi sonucu fazla ödenen para alacağının tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı yan takibe vaki itirazında borca ve icra müdürlüğünün yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Davalı taraf, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi kabul etmiştir....

      O halde mahkemece; davacı T2 ile davalı lehtar T4 tacir olduklarına ilişkin iddia nazara alınarak, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmak suretiyle, keşideci borçlu T2 ile lehtar T4 6102 sayılı TTK’nun 12. maddesi anlamında tacir olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak ve gerektiğinde ilgili merciden sorularak, oluşacak sonuca göre yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ve buna göre öncelikle yetki itirazının karara bağlanması, yetki itirazının sonucuna göre dava dilekçesinde davacılar vekili tarafından açıkça borca ve faize de itiraz edilmiş olması sebebiyle bu itirazlar değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Maddesinde "15/8/2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden yapılandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılandırma imkanı tanınmış olması gerekir hükmüne açıkça aykırı davranıldığı için yetkisiz icra dairesinde açılan takibe, rehin hakkına, borca, faize ve tüm ferilerine de itiraz ediyoruz." beyanının yer aldığı, borçlu tarafın borca itiraz dilekçesinde kredi sözleşmesi ve rehin sözleşmesindeki imzayı inkar etmediği, bu durumda akdi ilişkinin kabul edildiği, bu durumda, olaya uygulanması gereken TBK.nun 89. maddesine göre, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

      UYAP Entegrasyonu