Davacı vekili dava dilekçesinde, yetki itirazı ve borca itiraz yanında takibe dayanak senedin protesto edilmemesi nedeniyle alacaklının takip hakkına sahip olmadığı ve borçlu hakkında geçici mühlet kararı verilmesi nedeniyle takip yapılamayacağı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece yetki itirazı, borca itiraz ve senedin protesto edilmemesine ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının geçici mühlet kararı nedeniyle hakkında takip yapılamayacağına ilişkin talebi hakkında kararın herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/286 Esas sayılı dava dosyasında verilen geçici mühlet ve tedbir kararı değerlendirilerek, davacının bu talebi hakkında da hüküm kurulmasıdır....
ALÇI VE DOLGU MAD. BOYA KİMYA SAN. VE TİC....
in ikametgahı Aydın olduğundan yetki itirazının geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte yetki, borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 6., 10. ve 17. maddeleri, 6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesi, İİK'nın 50. maddesinin atfı ile HMK'nın 7/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından takibe başlanıldığını, davalı borçlu tarafından haksız ve takibi sürüncemede bırakmak amacına yönelik olarak takip dosyasına itiraz ettiğini, ancak çek bedelinin ödendiğine dair herhangi bir kaydın da dosyaya sunulmadığını ileri sürerek, davalı tarafça yapılan itirazın itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... tarihli cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine dayanak çekin keşide yerinin ... olduğunu, çekte borçlu olarak gözüken tarafında ... ilinde ikamet ettiğini belirtilerek yetki itirazında bulunduğunu, çek üzerindeki imza ve yazıların tarafına ait olmadığını, davacı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, haksız ve yersiz olarak açılan icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/7375 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin bankaya ibraz edilmesi ve çekin bedelinin karşılığının bulunmaması üzerine bu çekin takibe konu edildiğini ve keşideci Berkay Acar ile birlikte diğer ciranta müvekkili Muhsin Koç'tan borçlu gösterilerek takip başlatıldığını, ancak takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra daireleri yada İstanbul İcra daireleri olduğunu, davalı alacaklının takibe koymuş olduğu bu çekin karşılığı olan bedelin müvekkili tarafça davalı alacaklıya aralırındaki ticari ilişki bakımından malen ödenmiş olup, davacı müvekkilinin davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe borç alacağa işlemiş ve işleyecek tüm faize ve ferileri yönünden müvekkili bakımından itiraz ettiğini, bu nedenlerle takibin ve ödeme emrinin yetki itirazı ile birlikte borcu itirazları yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ... hakkındaki davadan feragat ettiği dikkate alınarak davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı şirketler hakkındaki davanın kısmen kabulü ve davalı şirketlerin davaya konu icra dosyasına yaptıkları borca itirazın kısmen iptali ile takibin bilirkişi raporunda belirlenen alacak kalemleri ve işleyecek faiz türü ve oranı yönünden devamına, davalı şirketlerin takibe ve davaya konu borcu ödemediklerini bildikleri halde borca itiraz ettikleri ve alacağın likit nitelikte olup yargılamayı gerektirmediği dikkate alınarak davalı şirketlerin takibe konu asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....
Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....
Somut olayda, takibe konu bono incelendiğinde; keşideci ve lehtar gerçek kişi olduğundan HMK'nun 17. maddesi gereğince, gerçek kişiler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli değildir. Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, takibe dayanak bonoda ödeme yeri gösterilmediğinden keşide yeri ödeme yeri sayılacağından bononun tanzim yeri olan İzmir'de icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına, senedin üzerinde teminat senedi olarak verildiği yönünde bir kayıt bulunmadığından ve davalı tarafça da senedin teminat olarak verildiği kabul edilmediğinden mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesinin isabetli olduğuna, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı, İİK.nun 148 ve 150. maddeleri gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte yetkili icra dairelerinin gayrimenkulün bulunduğu yer icra dairesi olduğu, gayrimenkullerin Sakarya ilinde bulunması nedeniyle yetkili icra dairelerinin Sakarya İcra Daireleri olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Şişli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2001/4775 sayılı dosyasının içeriğine göre, davalı tarafından süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı takibe karşı borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....