Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetki itirazı, takibe konu çeklerin teminat olarak verildiği iddiasıyla borca itiraz ve faize itiraz istemine ilişkindir. İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/13473 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından borçlular Seçil Gıda ... Şti. ve Cihan Dış Tic. ... A.Ş. aleyhine toplam 190.013,67 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takibin konusunu borçlu Seçil Gıda ... Şti. tarafından diğer borçlu ismine düzenlenen T3 Köşk/Aydın Şubesine ait 10/01/2019, 06/02/2019, 13/02/2019 keşide tarihli çeklerin oluşturduğu, çeklerin lehdar tarafından takip alacaklısı bankaya ciro edildiği, çeklerin yasal süresinde bankaya ibraz edildiği, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 22/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu icra takibi İzmir 2....

Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının 07/05/2013, 09/05/2013 ve 14/05/2013 tarihli faturalara yönelik yetkiye ve borca itirazında, yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delil sunma imkanı verilerek, buna ilişkin delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1584 KARAR NO : 2022/388 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2021/315 ESAS - 2021/311 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 2....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte yetkiye ve borca itirazdır. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ilk derece mahkeme kararında da açıklandığı gibi; takibe konu bono üzerinde ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı konulduğu, keşideci ve lehtarın şirket, dolayısıyla tüzel kişi olması nedeniyle yetki şartının geçerli olduğu, bu nedenle davacılar vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca ve açıkça imzaya dair bir itirazın bulunmadığı, senedin zorunlu unsurlarının mevcut olması nedeni ile kambiyo vasfını haiz olduğu anlaşılmaktadır....

    Yetki kaydında "İstanbul" yazdığı anlaşıldığından davacının yetki itirazının yerinde olmadığı, dava konusu icra takibindeki takip talebi üzerinde senet aslının kasaya alındığına dair müdürlük kaşesi olduğu, senedin üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare olmadığı gibi, davalı tarafından sunulan kredi sözleşmelerinde senede açıkça atıf yapılmadığı, bu durumda senedin teminat senedi olduğu davacılar tarafından İ.İ.K. 169/a maddesindeki belgelerden biriyle ispatlanamadığı, ayrıca takibe konu senet üzerinde yetki yeri olmadığında düzenleyenlerin isimlerinin bulunduğu yer keşide yeridir. Yetki itirazı, borca itiraz ve şikayetin reddine, icra takibi durdurulmadığı için de davalının tazminat talebinin reddine " şeklinde karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/8039 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının itirazlarını takibe dayanak belge ile aynı kuvvette bir belge ile ileri süremediğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında asıl alacağa %25 faiz işletileceği öngörülmüşken, icra takibinde daha düşük oranda faiz talep edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın kaldırılması ile takibin devamına ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Sayılı dosyasına karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, takibe itirazda resmi tapu satış sözleşmesi ilişkisinin inkar edilmediğini, davacı müvekkilinin ödeme zamanı olan tapu resmi satış sözleşmesi tarihindeki ikametgah edresinin ... olması, İİK m.50, HMK m.10 ve TBK m.89 gereği sözleşmeden doğan para borcu götürülecek borçlardan olması ve sözleşmenin gerçekleştiği yer Kaş /Antalya Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili olması nedeniyle davalı firmanın yetki itirazının yerinde olmadığını, tarafların taşınmazın 800.000,00 TL satışı konusunda anlaşmaları üzerine davalı firmanın ...'ya 08.03.2019 tarihli vekaletname düzenlediğini, davalı firma vekaletnamenin düzenlendiği 08.03.2019 tarihinde müvekkilinin satış vekili olan ...'nın ......

        Maddesinde ödemelerin çekle yapılacağı belirtilerek sadece ödeme ay ve yılı ile miktar belirtilmek sureti ile bir kısım çeklere atıfta bulunulmuş ise de, takibe dayanak çeke ilişkin açık bir atıf bulunmadığı, davacı çek keşidecisi T1 münferiden sözleşmeye taraf olmadığı, bir an için sözleşmede takibe dayanak çeke atıfta bulunulduğu kabul edilse dahi, sözleşmeye göre çeklerin teminat değil ödeme aracı olarak kullanıldığı, bu sebeplerle davacının borca itirazı ve çekin kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin de reddi gerektiği, davacıya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat zarfında dayanak belge suretinin de eklendiğinin açıkça belirtilmesi sebebiyle, bu yöndeki şikayetin de yersiz olduğu anlaşılmış,Davanın yetki itirazı, borca itiraz ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet yönünden ayrı ayrı reddine, şartları oluşmadığından taraflar lehine tazminat takdirine yer olmadığına," dair karar verildiği görülmüştür....

        DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 35 İcra Müdürlüğünün 2020/6173 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, borç miktarının icra takibinde belirtilen rakam tutarından daha az olduğunu, kanuna aykırı olarak faiz işletildiğini, icra takibine konu senedin bankaya kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini belirterek yetki itirazının kabulü ile Manisa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine, borca itiraz nedeniyle takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

        İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu