Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/9991 esas sayılı dosyası ile icra ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun ödeme emrine karşı hiç bir borcunun olmadığını belirterek borca ve yetkiye de itiraz ettiğini, öncelikle davalı borçlunun ödeme emrinde belirtilen avukatlık hizmet sözleşmesinde belirtilen imzaya itiraz etmediğini, bu sebeple sözleşmenin İİK 67- 68 gereği geçerli bir belge olduğunu, ayrıca yetki itirazında da bulunulmasına rağmen borçlunun yetkili icra dairesini belirtmediğini, öncelikle yetkili icra dairesi belirtilmediğinden yetki itirazının yapılmamış sayılması gerektiğini, ayrıca yine sözleşmede de esasen yetkili icra dairesinin Sakarya İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunun da belirtildiğini, ayrıca borçlu her ne kadar ödeme emrinde belirtilen hizmet sözleşmesine itiraz etmeden direkt borca itiraz ettiğinden ve esasen borcunu ödediğine dair fatura, makbuz ya da bir banka havalesi bulunmadığından itirazının haksız olduğunu, bu nedenlerle, davanın kabulü ile, fazlaya...

İcra Müdürlüğü'nün 2010/6749 esas sayılı dosyası ile yaptığı ilamsız takibe, davalının borca ve faize itiraz etmesi üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde eldeki itirazın iptali davasını açtıkları anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı gibi, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemedir. Davacı, ... İcra Dairesinde takip başlatıp, o yerin yargı çevresi sınırları dışına çıkarak başka bir yargı çevresi sınırları içerisinde itirazın iptali davası açamaz. Ancak süresinde bir yetki itirazı bulunmadığından usul yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, yetkisizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 2.75 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 31.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2020/10231 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başladığını, takibe konu çekte keşide yerinin Bismil olduğunu, takipte Bismil İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekin boş olarak zayi olduğu konusunda muhatap bankanın bilgilendirildiğini, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, itirazların kabulü ile takibin yetkili Bismil İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra dairesinin yetkisine, borca faize, faiz oranına itiraz ettiği ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin örnek 10 ödeme emrinde tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek, ödeme emri ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmektedir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız yere borca itiraz eden davacı-borçlunun, borca itiraz davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, ayrıca yetki itirazlarının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "... icra takibine konu 05/01/2018 keşide tarihli 650.000,00- TL bedelli bono üzerinde bulunan keşide yerinin Tatvan olduğu anlaşılmakla davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir... Türk Ticaret Kanunu kapsamında açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bono, kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva eden ve sebepten mücerret bir evraktır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 01/12/2018 tanzim tarihli 01/01/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yasal 5 günlük süre içerisinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunduğu, takibe konu bonoda düzenleme yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca senedin zorla imzalattırıldığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği bono üzerindeki imzaya itiraz bulunmadığı, borcun ödendiği hususununda iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacılar T1 ve T3 vekili takibe konu bonoların ödendiğini, borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz etmiş ise de, dava dilekçesi ekinde sunulan banka dekontları ile diğer belgelerde yapılan ödemelerin takibe konu bonolara ilişkin olarak yapıldığına dair herhangi bir açıklamanın yer almadığı, davalının ödeme iddiasını kabul etmediği, adı geçen davacıların borca itirazlarını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birini ibraz edemediği, bu hali ile davacılar T1 ve T3'ün borca itirazlarını ispatlayamadıkları anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların 10/12/2020 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin ara karara yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 2- Davacıların İstanbul 19....

    ciro edildiğini, borca ve imzaya itirazın yerinde olmadığını, çekin şirket yetkilisinin bilgisi, görgüsü ve yetkisi dahilinde imzalanıp kaşelenmiş ve ciro edilmiş olduğunu, yetkiye, imzaya ve borca itirazın yerinde olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’ nün 2018/32393 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkiline iflas yolu ile takibe ilişkin ödeme emri gönderilmiş olmasına rağmen takip talebinde alacaklının takip yolu olarak haciz yolunu seçtiğinin anlaşıldığını ,icra müdürlüğüne itiraz ve şikayetlerinin sunulduğunu ancak takip talebinde alacaklı tarafından haciz yolu seçildiğinden mahkemeye de itiraz ve şikayetlerinin bildirildiğini, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, alacaklı tarafından takip yolunun iki kez değiştirildiğini, icra takibinde borçlu tarafın değiştirildiğini ,takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, muaccel borç bulunmadığı, tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek itiraz ve şikayette bulunulmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2018/8685 E sayılı dosyası incelendiğinde, davalı ciranta-alacaklı tarafından davacı borçlu-ciranta aleyhine 115.000,00 TL miktarlı alacağın ferileriyle birlikte tahsili için bir adet çeke dayalı olarak takibe başlanıldığı, çekin yasal süresinde ibraz edildiği, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 20/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 23/10/2018 tarihinde (yasal süresinde) açıldığı, mahkemece, yetki itirazının reddine, borca itirazın (imza itirazı, borca itiraz olarak nitelendirilip) kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı banka vekilinin süresinde kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı borçlu şirket vekili, takibe konu edilen çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek imza itirazında bulunmuştur....

    UYAP Entegrasyonu