Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olup 7155 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik gereğince takibin Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapıldığını, ilgili yönetmeliğin 11.maddesinde borca itiraz durumunda 2004 sayılı İİK hükümlerinin uygulanacağı , yetkiye itiraz halinde sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçe- neğinin seçileceği belirtilmiş iken, hem borca hem yetkiye itiraz halinde izlenecek yolun belirtil- mediğini, ayrıca borca ve yetkile birlikte itiraz olunması halinde MTS portalından yetki itirazının kabulüne yönelik bir seçenek veya buton bulunmadığını ,kaldı ki yetki itirazında bilirtilen yerde dava açıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı olup, telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle MTS üzerinden başlatılan...
ili ... ilçesi olduğundan ve aynı alacak için mükerrer takip yapıdığından bahisle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, nafaka alacaklarının tahsili için açılan davaların Türkiye'nin her yerinde açılabileceğinden davalının yetkiye ve borca itirazlarının iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsilini istemiştir.Davalı, mahkeme ilamının icraya konu edilemediği için ilamsız takibe konu edildiğini İİK'nun 50. maddesi uyarınca yerleşim yeri icra dairesi olan ......
Somut olayda, borçluların öncelikle yetkiye itiraz ettiği, ancak mahkemece borçlulara ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edildiği ve bu tebliğ tarihine göre borca itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığının denetlenmeksizin eksik incelemeyle Muş İcra Dairesinin yetkisizliğine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece itiraz eden borçluların itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre yetki itirazı ile itiraz dilekçesindeki diğer hususlar hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davalı takip alacaklısı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca ve yetkiye itiraz etmiştir. Bu durumda, akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. (eski 73.) maddesi uygulanmaz. Davalının dava tarihindeki ikametgâhı ".../..."dır. Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi bildirmemiştir. Bu durumda; uyuşmazlığın, ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
BORCA İTİRAZDURUŞMA AÇILMASI, TARAFLARA DİYECEKLERİNİN VE DELİLLERİNİN SORULMASI GEREKTİĞİİCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 169 "İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu, sair itirazlarının yanı sıra takibe konu senedin teminat amacıyla verildiğini, senette tahrifat yapıldığını ve senedin zamanaşımına uğradığını belirterek borca itirazda bulunmuş, Mahkamece, takibe başlanılan 25/09/2014'te diğer takip borçlusu A.. K..'...
Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır. İİK'nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takibe dayanak yapılan bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşıldığından, düzenleme yerinin bulunduğu icra müdürlüğü takipte yetkili olduğundan, yetki itirazının reddine yönelik kararın usul ve yasaya olduğu, yine davacı tarafından borca itiraz nedeni olarak senedin zorla imzalatıldığı iddiasına dayanıldığı, senedin zorla imzalatıldığı iddiasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirmesi ve davacının borca itirazlarını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden birini sunmamış olması nedeniyle Mahkemece borca itirazının da reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen yapılan inceleme sonucunda, Mahkemenin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2017 NUMARASI : 2016/816 ESAS, 2017/37 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 15....
Sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalıların takibe itirazda bulunduklarını, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, haksız ve hukuka aykırı yetkiye ve borca itirazın iptali ile kötüniyetli itiraz nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyası ile davacı ....Bankası Anonim Şirketi tarafından ......
Dava konusu çek incelendiğinde keşide yerinin İstanbul olduğu görülmüş yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiş davacının borca itirazına yönelik incelemeye geçilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin takibe konu çekle ilgili alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile alacaklı ve çeklerde adı veya ünvanın yazılı diğer kişiler ve şirketlerle arasında herhangi bir ticari yada hukuki ilişkinin mevcut olmadığını,müvekkilinin çekle ilgili ödeme yasağı kararı koyduran çek hamili Çağda Peynircilik Süt Ürünleri ve San.Tic.Ltd.Şti.ne çek bedelini ödediğini belirtmiştir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....