WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 9 numaralı ödeme emrinin borçlu vekiline 26.6.2014 tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine 03.7.2014 havale tarihli dilekçesiyle yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile beraber takip konusu kredi sözleşmesinde kredi tutarının 50.000,00 TL olmasına rağmen takipte 98.590,00 TL istendiğini, bu tutarın içinde faiz, masraf vb. kalemler varsa bunların da açıkça gösterilmesi gerekmesine karşın gösterilmediğini ileri...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye, borca ve işlemiş ve işleyecek faize itiraz ile kambiyo şikayeti davasıdır. Takibe konu senet üzerinde bedel kaydı bulunmaması nedeniyle senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı iddiası İİK'nın 168/3. maddesine dayalı kambiyo şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilerek dosya kapsamına göre bir karar verilir. Şikayetlerde HMK'nun 150. ve 320. maddelerinin uygulama alanları bulunmamaktadır....

    Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasadaki koşulların oluşması halinde, İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, yetki ile ilgili istisnalardır. İİK.nun 79. maddesi gereğince; haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz işlemi bulunmadığından İİK.nun 79. maddesinin uygulanma yeri yoktur. Bu durumda şikayeti inceleme yetkisi, İİK.nun 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. O halde, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasadaki koşulların oluşması halinde, İİK'nun 79. ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnalardır. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun niteliği nazara alındığında İİK.nun 79. ve 360. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda şikayeti inceleme yetkisi, İİK.nun 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı ... 3. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır....

        Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasadaki koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, yetki ile ilgili istisnalardır. Somut olayda, asıl takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olması nedeniyle İİK'nın 79 ve 360. maddelerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, şikayeti inceleme yetkisinin İİK'nın 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı Manisa 2. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Bu nedenle Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Başvuru konusu sair şikayet ve itirazları yönünden: Davacı T2 başvurusunda, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında takibe yetkiye imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetlerini de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiş Mahkemece davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Buna göre; davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptali kararı sonucu borçluya icra dairesince yeniden kararda belirtilen eksiklikler giderilerek ödeme emri tebliği gerekeceğinden davacı borçlunun icra dairesince gönderilen iptaline karar verilen ödeme emrine dayalı olarak yaptığı borca itirazının ve sair itirazlarının konusu kalmamıştır....

        Somut olayda: dava dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 103 davetiyesi gönderilmediğine ilişkin iddialar ileri sürülmüştür. Mahkemece, davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece öncelikle davacıların usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirildikten sonra, geçerli bir haciz olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle davacıların meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....

          İlk derece mahkemesi tarafından; davacı borçlu adına çıkarılan tebligatın senet üzerinde belirtilen adresine ve mernis kayıtlarında bulunan adresine çıkarılmadığı, davacı borçlunun tebliğ işlemlerinin yapıldığı "Harmandalı Köyü Ortaköy Aksaray" ikamet etmediğinin Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan araştırma ile sabit olduğu, bu durumda tebliğ işlemlerin usulsüz olduğu, T.K 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 29/05/2020 olarak düzeltilmesi gerektiği, düzenleme yerinin Hatay olduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile; davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan öğrenme tarihinin 29/05/2020 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile; Ankara İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin Hatay İcra Müdürlüğü olarak belirlenmesine, kararın kesinleşmesi ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde takip dosyasının davacı borçlu yönünden tefrik edilerek görevli ve yetkili Hatay nöbetçi icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

          Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler. İİK'nın 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz....

            UYAP Entegrasyonu