Mahkemece, icra dosyasından, davalının Ankara adresinde oturduğu, takibe karşı yetki itirazında bulunduğu gibi davaya karşı da yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekili, davaya konu Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2005/10019 takip sayılı dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir. Cevap dilekçesinde de İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazını tekrarlamıştır....
Yüksek Daire tarafından her ne kadar borçlunun Urla İcra Müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesinde işyeri adresinin olduğu Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu savunmasına ilişkin bağlayıcı beyanının hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralı gereğince uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozma kararı vermiş ise de bozma kararı dosya içeriği ile uyuşmamaktadır. Şöyle ki, borçlunun Urla İcra Dairesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz etmiş ancak yetkili icra dairesi göstermediği gibi iş yeri adresinin de Bakırköy olduğu yönünde itiraz dilekçesinde bir beyanı bulunmamaktadır. Yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazının yanında yetkili icra dairesinin gösterilmesi ve gösterilen bu icra dairesinin de İİK ve HMK hükümlerine göre yetkili icra dairesi olması gerekmektedir. Oysa verilen itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesi gösterilmediğinden geçerli bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....
İcra Müdürlüğünün 2019/11268 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek Aliağa İcra Daireleri'nin yetkili olduğunun belirtildiğini, yetki itirazının davacı müvekkili tarafından kabul edildiğini ve dosyanın yetkili Aliağa İcra Dairesi'ne gönderilerek 2019/4250 esas numarasını aldığını, ancak bu sefer davalı şirketin yeniden yetki itirazında bulunarak bu defa da Foça İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünü, söz konusu itirazda ayrıca ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğü'nün takibi yetki itirazı gerekçesiyle durdurduğunu, yapılan işlemin yerinde olmadığını, davalı/borçlunun yetkili İcra Müdürlüğü'ne ikinci defa yaptığı yetki itirazının dikkate alınmaması gerektiğini, davalı/borçlunun itirazında kira akdini inkar etmediğini, 2019 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında davalı/borçlu tarafından yapılmayan ödemelerin toplamının 14.000,00...
Bu nedenle, borçlunun yetki itirazı yerinde olmayıp kaldırılması gerekir. Mahkemece genel haciz yolu ile takipte borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz halinde alacaklı tarafça açılan itirazın kaldırılması istemli davada borçlunun yetki itirazının yerinde görülmesi halinde itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde ise yetki itirazının kaldırılarak diğer itiraz sebeplerinin incelenmesi gerekli iken hatalı değerlendirme ile alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasında borçlunun yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının Kırıkhan İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, mahkemenin yetkisine itiraz varmış gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karar altına alınmasına karar verilmesi tamamen hatalı ise de anılan karara karşı aleyhine hüküm verilen davacı alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından bu hususlar dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir....
ye ödeme emrinin 16/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği keşideci borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz ettiği, mahkemece itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir.Somut olayda; çekin keşide yerinin ... olduğu, muhatap bankanın ......
Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun düzenleme yerinin Tarsus olması nedeniyle İİK'nun 50.maddesine göre Tarsus İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir. İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki yetkiye itiraz ettikleri halde Mahkemece bu itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, yine müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 12.01.2019 tarihli belgenin de Mahkemece dikkate alınmadığını ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca hakim, taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takibe dayanak yapılan bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşıldığından, düzenleme yerinin bulunduğu icra müdürlüğü takipte yetkili olduğundan, yetki itirazının reddine yönelik kararın usul ve yasaya olduğu, yine davacı tarafından borca itiraz nedeni olarak senedin zorla imzalatıldığı iddiasına dayanıldığı, senedin zorla imzalatıldığı iddiasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirmesi ve davacının borca itirazlarını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden birini sunmamış olması nedeniyle Mahkemece borca itirazının da reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen yapılan inceleme sonucunda, Mahkemenin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
itiraz edildiğini, itiraz üzerine İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 19.04.2013 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz üzerine duran takip ile ilgili olarak davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/967 Esas sayılı dava açıldığını, İstanbul Anadolu 7....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1002 KARAR NO : 2021/245 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2019/77 ESAS, 2019/109 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 12....