WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

    Davalı ... vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkilin ikametgahının ...olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz başvurularında ... mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin itirazlarında ise, ihtiyati hacze konu borcun rehinle temin edildiğini, kefil sıfatıyla hakkında takip başlatılmış olan müvekkilin sözleşme miktarı olan 400.500,00 TL için kefaleti bulunduğunu, kat hesap miktarı ile takip talebindeki miktarın örtüşmediğini, borca uygulanan faizin sözleşme ile kararlaştırılmış olmakla birlikte yasal faizin çok üstünde olduğunu, asıl borçlu müvekkil değilken sadece müvekkil yönünden takip başlatılmasının mümkün olmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1260 E. 2017/614 K. sayılı 13/07/2017 tarihli kararı ile; "Davacı tarafın iş bu davada davalı ile aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı sözleşme ve fatura alacağına dayanarak başlattığı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu, davalının icra takip dosyasında yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetki itirazının incelenmesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılınmış olduğu her iki tarafın da tacir olması nedeniyle yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu bu nedenle icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazı reddedilmiştir....

        E. sayılı dosyası kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine, müvekkili banka tarafından itirazı içerir cevabi yazı ile itiraz edildiğini, işbu itirazi yazının haciz ihbarnamesine itiraz niteliğine haiz olduğunu ayrıca, alacaklıya karşı ileri sürülen rehin hakkının istihkak iddiası olarak değerlendirileceği hususunun da belirtildiğini, müvekkili bankanın itiraz yazısı ile birlikte istihkak talebinde bulunduğundan dolayı, itiraz tarihindeki tutarın alacaklıyı ilgilendiren bir kısmı bulunmadığını, zira itiraz ile birlikte takibin durmuş olup ilgili süre içerisinde, dava dışı borçlunun hesapları üzerinde, müvekkili bankanın alacaklarına ilişkin rehin hakkının bulunduğunu, mahkemece haciz ihbarnamesi ile müvekkili bankanın cevap yazısı arasında geçen süre değerlendirilmeksizin ve müvekkili bankanın doğmuş ve doğacak alacaklar üzerindeki rehin hakkı dikkate alınmaksızın mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili bankanın kredi müşterisi ...'...

          yetkiye/imzaya itiraz takibe itirazlar açısından geçerli bir ayrım olduğunu, işbu davanın, aleyhine kambiyo takibi başlatılan borçlunun açtığı borca/yetkiye/imzaya itiraz davası değil, ihtiyati haciz olduğunu, ihtiyati hacze itirazların aynı zamanda borca da itiraz olmasının doğal olduğunu, borçlunun, borçlu olmadığını ileri sürerek bu yönde delil sunması ve aynı gerekçe ile yaklaşık ispat şartının sağlanmadığını ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığını, tüm bu itiraz sebeplerinin borca itiraz olarak değerlendirilmesinin haczin dayandığı sebeplere itiraz olarak yorumlanmasını engellemeyeceğini, ancak mahkemece hukuki kavramların birbiriyle karıştırıldığını, bu nedenle itirazlarının dikkate alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, açıklanan nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davacının ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı...

            Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....

              Davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunmuştur. İcra Müdürlüğüne sunulan yetki itirazı konusunda mahkemece öncelikli olarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. İcra dairesinin yetkili olması itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan mahkemece bu itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İlke olarak borca batık olan her işletme aciz halinde sayılabilirken, aciz halinde olmasına rağmen borca batık olmayan işletmeler de bulunabilir. Aciz hali cari oran ya da asit-test oranı gibi oranlarla saptanır. İflas hukuku belirlilik gerektirir. Somut olayda istemci dilekçesinde hangi nedene dayalı olarak iflas istediğini netleştirmemiştir. Bilirkişi de hem aciz halini hem de borca batıklığı saptamıştır. Gelinen noktada şirketin borca batık olduğunda ve İcra ve İflas Kanunu'nun 179 ve Türk Ticaret Kanunu'nun 376’ncı maddesi anlamında iflas koşullarını sağladığında tereddüt bulunmamaktadır. Bu nedenle gerek istemcinin yarışan talepleri gerek bilirkişinin farklı hesaplamalar yapması kararın kaldırılmasına yeter sebep sayılmamıştır. İtiraz ve müdahale eden bankalar vekili de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 342/2-e düzenlemesinde gösterilen biçimde istinaf sebeplerini gerekçelendirmemiştir....

                  karar verilmesi gerektiğini, HMK madde 6'da düzenlenen yetki kuralının kesin yetki kuralı olmadığını, genel yetki kuralı olduğunu; yetki kuralları açısından; çekin aranacak borç olması nedeniyle borçlunun yerleşim yeri yetkili olduğu hususu çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verilmesine kadar olduğunu; çeke karşılıksızdır işlemi yapılması sonrası çek aranacak borç niteliğini yitirerek götürülecek borç haline geldiğini; bu hususa ilişkin Yargıtay kararları ve İstanbul BAM kararının dilekçenin devamında sunulduğunu; İstanbul BAM 43....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece itirazın iptali davasının öncelikle görülme şartının, yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunması olduğu, bu hususun dava şartı olup, dava şartlarının bulunup bulunmadığının mahkemece resen dikkate alınmasının gerektiği, somut olayda davacının, davalı hakkında Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2021/6338 Esas sayılı dosyasından takip başlattığı, borçluların süresinde yetkiye ve borca itirazları üzerine takibin durduğu, 27/07/2021 tarihli alacaklı vekilinin sunduğu talep dilekçesiyle dosyanın Ankara Adliyesine gönderilmesinin istendiği, bunun üzerine anılan icra dairesince 28/07/2021 tarihli yazı ile alacaklının yetki itirazını kabul ettiği gerekçesiyle dosyanın Ankara İcra Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verildiği, bu durumda davacı alacaklının icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı kabul ettiğinden, talebi doğrultusunda takip dosyasının yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilerek...

                      UYAP Entegrasyonu