Borçlunun; kendisine gönderilen ödeme emrinde borca itiraz süresi ile ödeme süresinin gösterilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvuru itiraz değil, İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. O halde, icra mahkemesince şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek şikayetin itiraz olarak nitelendirilip başvurunun icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, davacı yenileme emrinin tebliğ edildiği 03/08/2010 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren belirli yasal süre içerisinde yapılması gereken itiraz ve şikayetlerin öncelikle yasal süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediğinin tespit edilmesi, süresinde ileri sürülmediğinin kabulü halinde süre aşımından reddi, kanunun süreye tabi kılmadığı hususlara yönelik itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı, şekilde şikayet ve yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, şikayette HMK'nın 30, İİK'nın 18/3. maddeleri gözetilerek duruşma açılmadan karar verilmesi olanaklı ise de, bu durum davalıya tebligat çıkarılmaksızın doğrudan karar verilebileceği anlamına gelmez....
Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde, takip kapsamında düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı biçimde düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ işleminin iptalini talep etmektedir. Bu taleplerin ilki İİK’ nun 60. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emrine karşı şikayet, diğer talep ise İİK’ nun 61. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emri tebliğ işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Bu iki talebin de icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekirken mahkemece taleplerin genel haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi ve bu yönde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde mahkemece, uyuşmazlık konusu talepler ödeme emrine karşı şikayet ve ödeme emrinin tebliğ işlemine karşı şikayet olarak çözümlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2021/6195 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu ....., Altyapı İnşaat Ticaret A.Ş. yönünden İİK’nın 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2021/6195 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu Asya Altyapı İnşaat Ticaret A.Ş. yönünden İİK’nın 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 04/02/2020 tarihli takip şekline uygun yasal ihtarı içermeyen İflas Ödeme emrine taraflarınca itiraz edilmiş olsa da bu iflas ödeme emrinin ayakta olan bir icra takip işlemi olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin iptal kararı verilmeden yeniden taraflarına iflas ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin yaptıkları şikayetin de reddedildiği varsayımında 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrinin de geçerli olacağını ve takip dosyasında ayakta iki tane iflas ödeme emri bulunacağını, icra müdürlüğü tarafından her ne kadar yasal düzenleme olmadığından bahisle şikayetlerinin reddine karar verilmişse de aynı icra dosyasında tek borçlu adına iki ayrı iflas ödeme emri düzenlenebileceği hakkında da bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu nedenle, icra mahkemesi tarafından şikayetlerinin kabulü ile Ankara 5....
Somut olayda, borçlu adına çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin 10.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediği, bu suretle takipte istenen asıl alacak ve işlemiş faizin kesinleştiği anlaşılmış ise de; dosya içerisinde 09.01.2014 tarihli dosya hesap tablosu bulunduğu, buna göre sabit %27 faiz işletilerek toplam 67.697,01 TL faiz, 140.812,43 TL bakiye borç tespit edilerek takibe devam edildiği, borçlunun ise takip sonrası uygulanan faiz oranını ve yapılan hesaplamaları şikayet konusu yaptığı anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/41352 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince İCRA DAİRESİNİN YETKİSİZLİĞİNE, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin İPTALİNE, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Adana Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE, diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE" karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1275 Esası ile ödeme emri ve takibin iptali talepli şikayet başvurusunda bulunduğunu, İstanbul ... İcra Dairesinin ... E. sayılı takip mesnedi faturaya ilişkin alacağın ve ferilerinin tahsili istemli olarak icra takibi yapılan dosyada davalı borçluya ilk olarak ödeme emrinin 01.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının bu ödeme emri üzerine takibe ve borca itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ödeme emrinin iptal edilmesi nedeni ile ilam gereği İstanbul .... İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyadan talepleri ile borçluya yeni bir ödeme emri zarf içeriğine fatura sureti de konulmak suretiyle tebliğe çıkarıldığını, ödeme emrinin borçluya 30.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini; fakat davalının bu ödeme emrine karşı da takibe ve borca yeniden itiraz ettiğini, davalı borçlunun, İstanbul ... İcra Dairesinin ......
Asliye Hukuk Mahkemesi, "... icra takibi yetkisiz bir icra dairesinde yapılmış olup da, borçlu ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamışsa, bununla icra dairesinin ve İcra Mahkemesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de bunun İtirazın İptali davasının görüleceği mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Yani bu halde, alacaklı aslında yetkisiz olan İcra Dairesi'nin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa borçlu, mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...davalının icra takibinde yetki itirazında bulunmayıp ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... 2....