ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlı olduğunu,asıl borçlunun borcunu ödemediği kefile ihbar edilmedikçe, borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefilin sorumlu tutulamayacağını, faize de itiraz ettiklerini beyanla, yetki itirazının kabulüne, davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/578 ESAS 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yoluyla tetkiki istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa 1. İcra müdürlüğünün 2021/26822 esas sayılı dosyasında yapılan takibe, yetkiye, faize ve işlenmiş faize itirazda bulunduklarını, takibe konu 28/06/2021 tanzim 20/10/2021 vade tarihli 50.000 TL meblağlı Ankara keşide yerli lehtarı alacaklı T5 olan senette ihtilaf vukuunda Ankara mahkemeleri ve icra dairlerinin yetkili olduğunu, ancak itiraz ve şikayete konu takip Şanlıurfa 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itiraz bir bütün olarak değerlendirildiğinde açıkça tüm borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi içerisinde geçen " takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı" şeklindeki cümle her ne kadar tereddüt oluşturmuş ise de itiraz dilekçesinin bir bütün olduğu ve dilekçe içinde borcun ve ferilerinin tümüne itiraz edildiğinin belirtilmesi karşısında borçlu lehine değerlendirme yapılarak kısmı itiraz olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, borçlunun sunmuş olduğu itirazın borcun tümüne yönelik olduğu dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen takibe itirazın durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayımızda da davalı borçlu T3'in borca itiraz dilekçesinde İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, cevap dilekçesinde ise mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, Kızıltepe İcra Dairelerinin ve İcra Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği ancak ilk derece mahkemesince her iki yetki itirazı hususunda olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediği, davanın esastan görülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemi hakkında karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenle davalı T3 tarafından borca itiraz ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu halde mahkeme kararında öncelikle bu husus değerlendirilmeden esas yönünden davanın görülüp sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte yetki itirazında bulunmuş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetki itirazı kabul edilmiş, hükmü alacaklılar vekili temyiz etmiştir. İİK.'nun 168/1-5. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan yetki itirazı, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK.'...
İcra Hukuk Mahkemesinin 23/05/2019 tarih, 2018/845 Esas 2019/515 Karar sayılı kararının eki ve hukuki dayanağı olan bilirkişi raporu ile tespit edilen 30.000,00 TL birikmiş nafaka alacağının 12.000,00 TL'lik kısmı tahsil edildiği için kalan 18.000,00 TL birikmiş nafaka alacağının tahsili için davaya konu olan Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2020/8768 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrindeki borca, tüm fer'ilerine ve yetkiye itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına, yetki yönünden ise kabul durumunda dosyanın borçlunun bulunduğu yer icra dairesine gönderilmesine karar verildiğini, borçlu aleyhine Ankara 26....
Davalı vekili, 17 Kasım 2014'te %10 faiziyle birlikte geri ödenmek üzere davacının hesabına 400.000 USD gönderildiğini, vadesinde borç ödenmediğinden davacıya ihtar gönderildiğini, davacının ihtarnameye itiraz etmediğini ve borcu ödemediğini, bunun üzerine davacı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davacının bu takiple ilgili olarak asıl borca ve işlemiş faizlere bir itirazda bulunmadığını, ancak sözleşmenin 8. maddesine göre Dubai Mahkemelerinin ve Dubai İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yaptıkları itirazın icra hukuk mahkemesince kaldırıldığını, MÖHUK'nun 47.maddesi gereği Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, Türk Mahkemelerinden ancak tenfiz istenebileceğini, kredi sözleşmesi borçlu tarafından benimsendiğinden, davacının TTK'nın 395.maddesine göre butlan iddiasında bulunamayacağını, hesap mutabakatı niteliğindeki ihtarnameye de itiraz edilmediğini, gönderilen 400.000 USD'nin herhangi bir itirazi kayıt konulmadan davacı tarafça alındığını, süresinde itiraz edilmeyen ihtarnamenin...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İpoteğin paraya çevrilmesi sureti ile ilamlı icra takibinde, örnek 6 numaralı icra emri tebliği üzerine asıl borçlu ve aynı zamanda ipotek borçlusu/davacı 19/11/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, takibe karşı yetki itirazında bulunarak takibin taşınmazın bulunduğu Tekirdağ icra Dairesine gönderilmesini talep etmiş sair alacak ve faize ilişkin itiraz hakkını saklı tutmuş, bilahare vekili tarafından verilen10.07.2020 tarihli dilekçe ile de yöntemine uygun hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden takip başlatıldığını, takipte talep edilen borç faiz ve diğer ferilerini kabul etmediklerini beyanla borca itiraz ve şikayette bulunmuştur....