Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2017/12468 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye itirazı ile birlikte ihtirazi kayıtla 43.200 TL ödemede bulunduğu ve ihtirazi kayıtla yatırılan miktar dışında dosyanın kalan tüm borcuna itiraz ettiği, alacaklının talebiyle dosyanın ... İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkili ... 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8216 Esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 14.08.2017 günü tebliğ edildiği, borçlunun süresinde bu kez tüm borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 08.08.2017 tarihinde yetkisiz icra müdürlüğüne yatırılan 43.200 TL’nin ödenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün talebi reddettiği görülmektedir. Bu durumda; alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir....

    itiraz edildiğini, itiraz üzerine İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 19.04.2013 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz üzerine duran takip ile ilgili olarak davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/967 Esas sayılı dava açıldığını, İstanbul Anadolu 7....

    Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......

      Dosya içerisinde bulunan icra dosyasında davalının 22.11.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranlarına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi davalının icra dairesine yetki itirazında bulunduğundan ve takibin yetkili icra dairesine yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, davalının borca itiraz dilekçesi ile birlikte verdiği dilekçede sadece ''yetkiye itiraz ediyorum'' ibaresi mevcut olup, yetkili icra dairesinin neresi olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Hal böyle olunca davalının icra dairesine usulünce yapılmış bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....

      İİK.nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin borçluya 07.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde (11.02.2015 tarihinde) icra mahkemesine yapılan başvuruda, 10.000 TL'nin banka havalesi ile ödendiği belirtilerek borca kısmi itirazda bulunulmuş olup, 10.000 TL ödeme yönünden borca itiraz yerinde bir gerekçe ile kabul edilmiş ise de, 2.240 TL'nin muhatap banka tarafından ödendiğine ilişkin 05.05.2015 tarihinde yapılan itiraz, yasal 5 günlük süreden sonra olmakla 2.240 TL yönünden borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu miktar yönünden de itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

        Takip dayanağı bonoda tanzim yeri ödeme yeri olarak kabul edileceğinden İİK'nun 50/1 maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerde de icra takibinin yapılabileceği ve alacaklıya bu konuda seçimlik hak tanındığı senette yukarıda belirtildiği gibi düzenleme yeri Niğde ili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, Borca itiraz yönünden yapılan incelemede ise; İİK'nun 169/a maddesinde "...Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmünü içermektedir....

        DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair itiraz nedenlerinin yanı sıra icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yerleşim yeri ve senetlerin düzenleme yeri Sorgun olduğundan takibin Sorgun İcra Müdürlüğünde yapılması gerektiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, dosyanın yetkili Sorgun İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde borca itiraz nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini ve borçlu aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, itirazın yasal beş günlük sürede yapılmadığını, takip konusu alacak para alacağı olduğundan alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğini ileri sürerek itirazın reddi ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

          nun 68/b maddesi gereği belgenin oluşması nedeniyle borca itirazının kaldırılması yetkiye itiraz da şartları oluşmadığından tazminata hükmedilmemesi gerektiği gerekçesi ile "davanın kabulüne, icra takip dosyasında borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına, şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir....

          Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......

            İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, faize ve yetkiye itirazda bulunduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. Nitekim, icra müdürlüğünce de borçlunun yetki itirazı kabul edilmemiş, borca ve fer'ilere itiraza istinaden takip durdurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu