nun 6. maddesi gereğince yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nun 777/3. ( 6762 Sayılı TTK'nun 689/3.) maddesine göre, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Yine aynı maddenin son fıkrası gereğince düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağından bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Somut olayda dayanak bonolarda tanzim yeri belirtilmemiştir. Ancak bonoları düzenleyenin ismi yanında Fatih /... yazdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ... İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında bir sakınca yoktur. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddi ile diğer itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
iddianın yazılı belge karşısında geçerli olmadığını , kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz bulunmadığını ,tahliye taahhütnamesine ve imzaya itiraz bulunmadığını ,taraflar arasında 01.01.2019 tarihli yazılı kira sözleşmesi bulunduğu gibi yasal şartları taşıyan tahliye taahhütnamesi de bulunduğunu , yukarıda izah olunduğu üzere yazılı belgelerdeki imzalar kabul edilmiş; ikrar edilmiş olduğunu, imzalara itiraz bulunmadığını , bizzat davalı tarafından imzalanan Tahliye Taahhütnamesinin geçerli ve bağlayıcı olduğunu, mahkemenin tahliye taahhüdünün “noterden tasdikli değil” yorumu ile tahliye taahhüdünü kabul etmemesinin doğru olmadığını , tahliye taahhütlerinin noterden tasdik şartı bulunmadığını, diğer yandan davalı taraf, itiraz dilekçesinde aynen “ gerçek tanzim tarihi kira sözleşmesinin tanzim tarihidir” diyerek savunmasını sınırlamış olmasına rağmen bu savunmayı destekler hiç bir yazılı delil sunamamış ,imza da ikrar edildiğine göre yazılı tahliye taahhüdü geçerli olup tahliye...
İtiraz dilekçesi ile imzaya itiraz hakkının saklı tutulması imzaya itiraz edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğuna dair ibarenin itiraz dilekçesine sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takipte dayanılan 20.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mahkemece, davacının dayandığı kira sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.'...
İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe dayanak çekin muhatap bankaya ibraz edildiğini, çek arkasına yazılan şerhin banka çalışanının yaptığı bir işlem olduğunu ve takip hakkını engellemediğini, davacının çekteki keşideci imzasına ve keşide tarihindeki düzeltme yanındaki imzaya itiraz etmediğini, çekin süresinde bankaya ibraz edilmesi halinde çeke karşılıksız işlemi yapılıp yapılmamasının veya çekin ileri tarihli düzenlenmesinin takip hukuku açısından önemi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, "davacının yetki itirazının reddine, davacının kambiyo niteliğini şikayeti ve borca itirazlarının reddine" karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2754 KARAR NO : 2022/425 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2020/621 ESAS, 2021/256 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, TAKİBİN İPTALİ KARAR : VEKİLİ : Av. ATALAY AKSAY [16420- 24771- 15073] UETS DAVA : YETKİ İTİRAZI, TAKİBİN İPTALİ KARAR TARİHİ : 11/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2022 İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/621 Esas, 2021/256 Karar sayılı dosyasında verilen asıl ve birleşen dosyada şikayetin reddi kararına karşı, asıl ve birleşen dosya davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili asıl dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle, İzmir 23....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporunda, imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin kesin bir tespit yapılamadığını, raporun yeterli teknik donanıma sahip optik alet ve yöntemlerle hazırlanmadığını, senetteki bazı kısımların farklı bir kalem ile doldurulduğunun belirtildiğini, senette tahrifat mevcut olmakla imzanın davacıya ait olmayacağı şüphesinin arttığını, buna göre bilirkişiden alınan raporun şüpheye yer bırakmayacak derecede hükme esas alınacak bir rapor olmadığını, itiraz edildiği halde mahkemenin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor almadığını, davacının borca itirazını kanıtlar belgeler sunulduğu halde bu belgelerin hiç bir şekilde hükme esas alınmadığını ve borca itiraz yönünden yerel mahkemece bir hüküm kurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Başvuru, İİK.nın 169/a ve 170.maddeleri kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraz ile yetki itirazına ilişkindir. İİK.'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2954 KARAR NO : 2022/1977 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2021/588 ESAS, 2021/511 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/588 Esas, 2021/511 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı hakkında İzmir 6....
Mahkeme; davacı/borçlunun süresinde açtığı davada imzaya itiraz ettiği, kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itirazın İİK'nın 170. maddesinde düzenlendiği, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edildiği, yine İİK'nın 170/b maddesinde, İİK'nın 62 ila 72.madde hükümlerinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler hakkında da uygulanacağının hüküm altına alındığı, İİK'nın 68/a maddesinin 2.fıkrasına göre "Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir."...