Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2021/226 ESAS - 2021/1135 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve imzaya itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin adresinin Kırklareli'nde bulunduğunu, yetkili icra dairesinin Kırklareli İcra Daireleri olduğunu, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetki itirazının kabulüne, yetki yönünden takibin iptaline, aksi halde bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığından takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın gerçek kişi olmakla birlikte ticari işletme sahibi olup, tacir konumunda olduğunu, bu hususa ilişkin Ticaret Sicil Gazetesinden almış oldukları ticari işletmeye ilişkin belgenin cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunduklarını, borçlu davacının tacir sıfatına haiz olmakla yetki sözleşmesi yapabileceğinin açıkça anlaşıldığını, yetkiye yönelik itiraz hususuna yerel mahkemece verilen kararda değinilmemiş olup, bu hususta eksiklik bulunduğunu, yetki yönünden Kocaeli Mahkemeleri'nin yetkisi aşikar olduğundan davacı borçlunun bu yöndeki iddiasının yersiz olduğunu, uyuşmazlığa konu takip, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olduğundan, takibin açılışı esnasında bono aslının usulünce icra müdürlüğüne tevdi edilmesinin gerektiğini, bononun aslı olmaksızın takip açılmasının mümkün olmadığını, Uyap ortamında yer alan evrakların eksiksiz oluşu, icra müdürü tarafından bononun yasal koşulları haiz olduğu...

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ve imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

nun 6. maddesi gereğince yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nun 777/3. ( 6762 Sayılı TTK'nun 689/3.) maddesine göre, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Yine aynı maddenin son fıkrası gereğince düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağından bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Somut olayda dayanak bonolarda tanzim yeri belirtilmemiştir. Ancak bonoları düzenleyenin ismi yanında Fatih /... yazdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ... İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında bir sakınca yoktur. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddi ile diğer itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

    davalı tarafından itiraz edilmediği, dolayısıyla davalının ... 1....

      Ne varki, böyle bir vekaletname sunulmadığı gibi, şirket yetkilisinin kollukta alınan beyanı ile eşinin kambiyo tahaahhünde bulunmaya, çek ve bonoları ciro yolu ile şirketi borçlandırmaya yetkili ve vekil kılındığına, özel yetki verildiğine dair bir açıklık bulunmamaktadır. Fikret Sayar'ın ticari mümessil olduğuna dair tescil ve ilan edilmiş bir kayda da Ticaret Sicil Gazetesi'nde rastlanılmamıştır. İmzaya itiraz davasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi mümkün değildir. Diğer yandan, İİK'nın 170/4. maddesi gereğince, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır....

      Bu durumda senetteki imzanın davacıya ait olduğu ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulü ile imzaya itirazının kabulüne, şartları oluşmayan tazminat ve para cezası talebi ile yetki itirazının ise reddine karar verilerek" gerekçesi ile "Davanın kısmen kabulü ile imzaya itirazının kabulüne, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/11297 sayılı icra takibinin davacı bakımından durdurulmasına, Şartları oluşmadığından davalıdan tazminat ve para cezası alınmasına yer olmadığına, Davacının yetki itirazının reddine," karar verilmiştir....

      iddianın yazılı belge karşısında geçerli olmadığını , kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz bulunmadığını ,tahliye taahhütnamesine ve imzaya itiraz bulunmadığını ,taraflar arasında 01.01.2019 tarihli yazılı kira sözleşmesi bulunduğu gibi yasal şartları taşıyan tahliye taahhütnamesi de bulunduğunu , yukarıda izah olunduğu üzere yazılı belgelerdeki imzalar kabul edilmiş; ikrar edilmiş olduğunu, imzalara itiraz bulunmadığını , bizzat davalı tarafından imzalanan Tahliye Taahhütnamesinin geçerli ve bağlayıcı olduğunu, mahkemenin tahliye taahhüdünün “noterden tasdikli değil” yorumu ile tahliye taahhüdünü kabul etmemesinin doğru olmadığını , tahliye taahhütlerinin noterden tasdik şartı bulunmadığını, diğer yandan davalı taraf, itiraz dilekçesinde aynen “ gerçek tanzim tarihi kira sözleşmesinin tanzim tarihidir” diyerek savunmasını sınırlamış olmasına rağmen bu savunmayı destekler hiç bir yazılı delil sunamamış ,imza da ikrar edildiğine göre yazılı tahliye taahhüdü geçerli olup tahliye...

      İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu