WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan HMK'nun 19/2 maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınır. Yine aynı madde de yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup (HMK.md.116/1-a) davalıların, yetki itirazlarını dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık cevap süresi içerisinde ileri sürmeleri gerekir. (HMK.md.117,317-319). Somut olayda, dava dilekçesi davalılara 02.07.2015 ve 03.07.2015 tarihlerinde tebliğ edilmiş davalılar ayrı ayrı 20.07.2015 tarihinde cevap dilekçesi vermiş bu dilekçelerinde de yetki itirazında bulunmamış, bundan sonra 26.10.2015 tarihli dilekçelerinde yetki itirazında bulunmuşladır.Bu durumda yetki itirazı iki haftalık cevap süresinden sonra yapıldığından, mahkemece dikkate alınmaması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Yerel mahkemelerce tensip ile birlikte HMK.'nın 6. maddesi hükmü gerekçe gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. HMK.'nın 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş olup kesin yetki niteliğinde değildir. Kesin olmayan yetkinin HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re'sen nazara alınmaması gerekir. Kesin olmayan yetki hallerinde yetki itirazının ileri sürülmesi hususu HMK.'nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir....

      Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. İncelenen dosyada, yetki itirazı olmaksızın, dosya üzerinden ve resen kısa kararda ...Asliye (İş) Mahkemesinin, gerekçeli kararda Nusaybin Asliye (İş) Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Eldeki davanın niteliği gereği kesin yetkinin söz konusu olmadığı, davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve davalı tarafından yetki itirazında bulunulmadığı görülmektedir....

        Davacının ...nun 121.maddesi uyarınca icra mahkemesinden yetki alması gerekir. Davacı icra mahkemesinden alınan yetki belgesi olmaksızın, icra müdürlüğünden alınan yetki belgesine istinaden, alacaklı sıfatı ile ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Bu nedenle ...nun 121.madddesi gereğince yetki belgesi sunulmadan veya yetki belgesi almak üzere önel verilmeden yazılı şekilde satış kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kaldı ki, davalı taraf yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu iddia etmediği gibi, ... ülke hukukunun böyle bir anlaşmaya geçerlilik tanımayacağını da ispat etmiş değildir (Sargın, Yetki Anlaşmaları sh, 171). Sonuçta, genel olarak yabancı bir devletin mahkemesini yetkili kılan yetki sözleşmesi, geçerli bulunduğundan yerel mahkeme kararının onanması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyız...

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.09.2023 Tarihli ve 2023/245 Esas, 2023/1141 Karar Sayılı Kararı Yetki sözleşmesinin geçerli olduğu hallerde tarafların ancak yetki sözleşmesiyle kararlaştırılan mahkemede dava açabilecekleri, bu şekilde yetkili kılınan mahkemenin yetkisinin münhasır yetki olduğunun doktrin ve yargı kararlarıyla belirtildiği, münhasır yetki ile kesin yetkinin aynı anlama gelmediği, münhasır yetkili mahkemeden farklı bir mahkemede dava açılması halinde bu durumun mahkemece resen dikkate alınamayacağı, usulüne uygun ileri sürülmüş yetki itirazı bulunmadıkça yetkisizlik kararı verilemeyeceği, somut olayda tarafların yapmış oldukları kira sözleşmesinde yetkili mahkemeyi belirledikleri, bu mahkemenin yetkisinin resen nazara alınacak kesin yetki olmadığı, Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesine taraflarca yasal süre içerisinde sunulmuş yetki itirazı bulunmadığından mahkemece resen yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....

              İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir....

                Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır. T.T.K.'...

                  Sendikası tarafından yapılan başvuru sonrasında başvuru tarihi olan 16.10.2012 tarihi itibariyle işyerinde 154 işçi çalıştığını, bunlardan 79 işçinin adı geçen sendikaya üye olduğunun tespit edilmesi üzerine bu durumun 22.11.2012 tarihli 12778 sayılı yetki belgesi ile taraflara bildirildiğini, iş kolu tespit başvurusunun ise yetki tespit başvurusundan sonra 30.10.2012 tarihinde yapıldığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın 5/2. maddesinde iş kolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davaların yetki işlemleri ile yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacağının düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerlidir. Tarafların tacir olduğu, yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve yetki sözleşmesine göre yetkili icra dairesinin anılan bono yönünden İstanbul İcra Daireleri olduğu, anlaşıldığından yetki itirazının kabulüne ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet üzerindeki yetki ibarelerinin matbu olduğunu ve davacı Hasan yönünden geçersiz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu